Archive for the ‘Güncel’ Category

The Stoning Of Soraya M.

Yönetmen: Cyrus Nowrasteh

Senaryo: Betsy Giffen Nowrasteh, Cyrus Nowrasteh

Oyuncular: Jim Caviezel, Shohreh Aghdashloo, Mozhan Marno, Navid Negahban

Gösterim Tarihi: 14 Mayıs 2010

Konu: Gazeteci Freidoune’nun arabası bozulur, durduğu küçük köyde onun gazeteci olduğunu anlayan Zahra, konuşmak için peşine takılır. Yeğeni Soraya, köylüler tarafından vahşice katledilmiştir. Ölmeden önce yeğenine söz veren Zahra, vahşetin köyün sırlarının arasında kalmaması için elinden geleni yapmaya kararlıdır.

Filmi izlerken içiniz burkulacak ve böyle şeylerin olduğuna inanamayacaksınız .

Film 14 Mayıs ‘ ta Türkiye ‘ de vizyona giriyor mutlaka izlenmesi gereken bir film kaçırmayın …

www.aylakadamiz.com

Birinci yaşımızı kutlarken , teknik bir hatadan dolayı siteye iki gün ulaşamayan sizlerden özür diliyoruz .

Alıcınızın ayarları ile oynamayın , arkanıza yaslanın ve aylakadamiz ‘ ı takip edin . Sonsuza kadar buradayız . Bizi izlemeye devam edin .

Aylakadamiz

‘aylak adamız 1 yaşında..’

(reichstag , berlin’in düşüşü , nisan 1945..)

‘aylak adamız 1 yaşında..’

bebe büyüyor , yavaş yavaş da dillenmeye başladı..

birkaç aya kalmaz emekler..

aylak aylak yürüyeceği günler de  elbet gelecek..

27 nisan 2009’da reichstag’ın ve berlin’in düşüşüyle ilgili çok güzel bir karakalem çalışması ile başlamıştık.. bugün de bu çalışmanın yapıldığı fotoğrafın kendisiyle başlayalım dedim..

bugünün anlam ve önemiyle ilgili ne yazmak gerekir diye düşündüm ve yukarıdakilerden başka bir şey aklıma gelmedi önce.. belki de bazılarının dediği gibi ‘ruh halimin sağlıklı olmayışındandır’ bu kadar önemli bir gün de aklıma yazacak bir şeylerin gelmeyişi..

yine de birşeyler yazayım bebeye ayıp olmasın..

güzel bir gün aslında.. en azından gülümsüyorum biraz..

reis ‘blackhawk’ olmasaydı aylak adamız’da olmazdı.. reise bin selam.. açık konuşmak gerekirse yola çıktığımızda ben de uzun soluklu bir çalışma olacağını sanmıyordum ama şimdi aylak adamız’ın olmadığı bir dünya düşünemiyorum.. 

aylak adamız 1 yaşında.. (aylak adam değil !)

aylak adamız yine umut dolu olacak denizler gibi..

aylak adamız yine umutsuzluk dolu olacak slyvia plath gibi..

aylak adamız yine neşeli olacak halo hasan dayımız gibi..

aylak adamız yine hüzünlü olacak forgiveness’in ‘david’i gibi , jacqueline du pre gibi..

aylak adamız yine isyankar olacak bandistanın ezgileri gibi..

aylak adamız yine melankoli dolu olacak sonbaharın ‘yusuf’u gibi..

aylak adamız yine kavgacı olacak ‘genji’ gibi..

aylak adamız yine hep sarhoş olacak bukowski gibi..

aylak adamız yine aylak olacak aylak adamın ‘C’si gibi..

aylak adamız subcomandante marcos’un söylediği gibi yine ‘dışı kırmızı , içi beyaz bir turp gibi , doğurgan , bütün ihtimallere açık’ olacak..

ve aylak adamız yine insana , insanlığa düşman tüm kötülüklerin ve kötülerin karşısında hep muhammed ali’nin yumrukları gibi sert ve acımasız olacak..

Crockett..

”EŞBER AĞBİ ‘YENİ ANAYASAYI’ ANLATIYOR..”

EŞBER AĞBİ ‘YENİ ANAYASAYI’ ANLATIYOR.. 

‘akp varlığını borçlu olduğu anayasaya bir kutsalına dokunur gibi saygı ve minnetle dokunuyor , ‘ihtiyacım kadarını alıyorum , beni bağışla’ diyor..

 

bu gelişmelere umut bağlayanlar , bütün bir toplumun sivil bir anayasaya ulaşma yönündeki beklentileri ile en azından 12 eylül gibi karanlık dönemlerde , 17 bin faili meçhul cinayeti vb. işlenmiş suçlar üzerinden yapılması gereken gerçek bir hesaplaşmanın ertelenmesine destek olduklarını göreceklerdir.. 

milli iradenin savunucusu akp’nin en büyük korkusu milli iradenin meclise yansımasıdır..

 

anayasa bu haliyle kabul edilirse ne olacak ? 

sonsuza kadar meclis çoğunluğuna sahip akp , meclis üzerinden kafileler halinde hsyk’ya yargıç gönderir.. onlar da cemil çiçek’in ruhuyla mücehhez adalat bakanlarının riyasetinde yargıya kendileri gibi bağımsız düşünen savcı ve yargıçlar atarlar..

kaydı hayat şartıyla görev yapacak olan sayın abdullah gül ise , esnaf sanatkar odalarından , tüccarların , müsiad’dan , hademe-i hayrat cemiyetinden vb seçtiği yargıçları onar onar anayasa mahkemesine gönderir..

anayasa mahkemesinin bir ‘yüce divan’ yetkisi var.. eh ! o da kime niyet , kime kısmet !

bizim için mi ? bizim için değişen bir şey olmaz.. yine büyük çoğunluğunun yaşı 15’i geçmeyen binlerce çocuk polise taş attıkları için hapse konur ve onlarca yıllık ağır cezalara çarptırılır.. yine başbakana karşı ‘parasız eğitim istiyoruz’ diye pankart açan üniversiteli gençler derhal alınıp hapsedilir.. yani kendi sıradan hayatlarımıza dair gerçekler hiçbir şey değişmeksizin varlığını sürdürür.. o halde bu ‘yargıyı bağımsızlaştırma’ iddiasında bir samimiyetsizlik var demektir..

 

demokratik bir toplumun asli unsuru olan emek , çalışanların hakları , grevli toplu sözleşme , sendikal özgürlükler ; siyasal özgürlükler vb. yani , özgürlükler listesinde yer alan konulardır ki , bunlar ile aralarına koydukları mesafe , şeytanla aralarındaki mesafeden çok daha uzaktır.. 

akp , bu anayasanın vesayetçi karakterine sığınarak başkalarına ait bir vesayeti kaldırıp , onun yerine kendi vesayetçi rejimini ikame ve tesis etmek istiyor..’

EŞBER YAĞMURDERELİ ile YENİ HARMAN dergisinin son sayısında BAŞAR BAŞARAN tarafından yapılan röportajın tamamını okumak için ve ‘bağımsız yargı , demokratikleşme , yeni anayasa , özgürlükçü anayasa’ haplarını yutmadan önce bir de hapların öyküsünü şeker insan EŞBER AĞBİ’den dinlemek için koşun kendinize bir bol dumanlı YENİ HARMAN kapın..

Crockett..

1 MAYIS 2010’da TAKSİM’E ! 1 MAYIS ALANINA !

‘sendikal hak ve özgürlükler için , sosyal güvenlik yasasındaki haksızlıklara karşı durmak için , yoksulluğa , adaletsizliğe karşı durmak için , emperyalist işgallerin son bulması için , 1 Mayıs 1977’de Taksim’de katledilenleri unutturmamak için ve her türlü vesayete , her türlü darbeye karşı durmak için 1 MAYIS 2010’da TAKSİM’E ! 1 MAYIS ALANINA !’

Crockett..

(1 MAYIS 1977 , Taksim Meydanı , DİSK GENEL BAŞKANI KEMAL TÜRKLER konuşmasını yaparken..)

ÖZDEMİR ÖZOK’u kaybettik..

insan hakları , hukukun üstünlüğü , hukuk devletinin yılmaz savunucularından demokrasi aşığı  türkiye barolar birliği (tbb) başkanı ÖZDEMİR ÖZOK’u kaybettik.. ABD’de 6 aydır kanser tedavisi gören 65 yaşındaki ÖZDEMİR ÖZOK üstadımızı unutmayacağız.. yüzünden hiç eksik olmayan aydınlık gülümsemesini çok özleyeceğiz.. sevenlerinin başı sağolsun..

 Crockett..

ÖZDEMİR ÖZOK 

tbb başkanlığına 13 mayıs 2001’de seçilen ÖZOK, 1945 yılında kahramanmaraş’ın göksun ilçesinde doğdu. 1970 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesi’nden mezun olan ÖZOK, 1990-1992 yılları arasında ankara barosu başkanlığı, 1997 yılından 2001 yılına kadar tbb genel sekreterliği görevini yürüttü.
dönemin cumhurbaşkanı tarafından 15 temmuz 2003’te anayasa mahkemesi asıl üyeliği’ne seçilen ÖZOK, ”bir siyasi partiye üye olduğu için” bu görevi kabul etmemişti.
ÖZOK, 2001 yılından bu yana türkiye barolar birliği  başkanlığı görevini yürütüyordu..

Bu kalp Sevmekten Yorulmaz !

Evet , belki ben çok fazla kalemi Crockett kadar güçlü olan birisi değilim fakat bu siteyi o kadar çok benimsedim ki bu insan sayesinde anlatamam . İnsanın bir çocuğu olur onu büyütür , eğitir okula yollar ve hayatın kötülüklerini anlatır çocuğuna . Hemen hemen her anne – baba bunu yapar . Evet aylakadamiz.com 3 gün sonra 1 yaşına giriyor . Siz değerli okuyucularımız ve takipcilerimiz .. Sizler birer yıldız gibisiniz sizleri görmesekte her zaman bizi takip ettiğinizi biliyoruz . Bu siteye emeği benden daha çok olan güzel insan , sevgili büyüğüm , canım ciğerim , ( onu tarif etmeye kuracak cümle bulamıyorum ) biricik ağabeyime burada sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum . Bu site için yazıları şiirşeri , film eleştirileri , ve daha bir çok aklıma gelmeyen şeynden ziyade yüreğini ortaya koyan , beni yarı yolda bırakmayan , güldüğü zaman gözlerinin içi gülen güzel insana ….

Hayat bazen inişli ve çıkışlı olabiliyor , herkes birbirine kızdığı üzdüğü ve kalp kırdığı zamanlar olabilyor . Ve ben yine ona diyorum ki  huzurlarınızda ; ” Sanma sana senden daha uzaktayım , çarpan kalbinin her atışındayım ” …

Eğer birisi adamlığın tarifini yapacak ise bu Crockett ‘ dir. Başkası değildir .İyi ki varsın , bu site senin eserindir koca yürekli insan …

 

Blackhawk

 

BANDİSTA YOLA DÜŞER..

‘..evet biraz geç olacak , atladık.. fakat ne yapalım.. özür dileyerek haber verelim : BANDİSTA yollara düştü , haberiniz yoksa haberiniz olsun.. BANDİSTA ta nerelerden kalkıp yanınıza kadar ulaşıp sizlere kulaklarınızın dibinde canlı canlı söylemeye geliyorlar.. türkiye’de ve avrupa’nın değişik ülkelerinde sahne alacak grubun programı aşağıda ama ayrıntılı bilgileri ve değişiklikleri www.tayfabandista.org dan takip edebilirsiniz..’

 Crockett..

BANDİSTA YOLA DÜŞER : 

‘1 Nisan Ankara – Eski Yeni

8 Nisan İzmir – Dice Performance Hill

9 Nisan Çanakkale – Yalı Hanı

11 Nisan Lefkoşa – Dr. Fazıl Küçük Parkı

13 Nisan Denizli – Avşar Düğün Salonu

14 Nisan Antalya – Samehouse

16 Nisan Mersin – Tribu

17 Nisan Adana

18 Nisan Diyarbakır – Roll

20 Nisan İzmit – Dost Bar – Fuar İçi

23 Nisan İstanbul – Kadife , Kadıköy

28 Nisan Bremen

29 Nisan Hamburg

30 Nisan Leipzig

1 Mayıs Berlin

2 Mayıs Bochum

3 Mayıs Marburg

4 Mayıs Ottersberg

5 Mayıs Wageningen

5 Mayıs Den Bosch

6 Mayıs Reutlingen

7 Mayıs Mannheim

8 Mayıs Mülheim an der ruhr

10 Mayıs Amsterdam

12 Mayıs Paris

15 Mayıs Ottensheim

16 Mayıs Kirchdorf

17 Mayıs Innsbruck

18 Mayıs Gaspoltshofen

22 Mayıs Viyana

23 Mayıs Linz

25 Mayıs Prag

27 Mayıs Berlin..

‘..dışı kırmızı , içi beyaz bir turp gibiyim , doğurgan ; bütün ihtimallere ve imkanlara açık..’ – Subcomandante Marcos

subcomandante marcos’tan seçmeler..

‘çocukluktan.. ailemizde kelimelerin özel bir yeri vardı.. dünyaya kelimelerle yaklaştık.. daha erkenden , annem ve babam bize başka şeylerin sırlarını açığa çıkaran kitaplar verdiler.. bir şekilde , dilin sadece bir şeyleri iletmek değil , aynı zamanda bir şeyleri kurma aracı olma işlevinin farkına vardık.. bizim için bu bir görevden çok , bir haz gibiydi..’

subcomandante marcos.. 

 

‘.. önce latin amerika’nın yükseliş dönemi başladı.. gabrial garcia marquez , carlos fuentes , monsivais , vargas llosa sadece bir kaçıydı.. bize onları okuttular.. o zamanlar eyaletlerin nasıl olduğunu anlatmak için ‘yüzyıllık yalnızlığı’ okuttular.. artemio cruz’un ‘ölümü’nü , meksika devrimi’nde ne olduğunu anlatmak için okuttular.. dias de guardar’ı orta sınıflarda ne olduğunu anlatmak için okuttular.. la cuidad y los perros’a gelince bu , bizim portremiz gibiydi.. sadece biraz çıplak halimizle.. daha sonra shakespeare geldi.. sonra cervantes , sonra garcia lorca , sonra da şiir zamanı.. alfabeden edebiyata oradan teorik ve siyasi metinlere gittik , ta ki liseye gidene kadar..’ 

subcomandante marcos.. 

 

 

‘.. ben genç ve güzelken entelektüeller bir yayın organının etrafında gruplaşıp , kök salıp , oradan ölümlülerin cahil dünyalarına hakikati öğretmeye soyunuyorlardı.. o günlerde onlara elit entelektüeller deniliyordu ve onlardan etrafta çok vardı ; çünkü dergiler ve ideolojik eğilimler modaydı.. bu yayınlar sanki sadece yayınlayanlar tarafından okunmak için yayınlanıyordu.. ‘editöryel masturbasyon’ diyor ‘lucha’.. sen zavallı masum dünyalı , eğer onların sırça kulelerine dokunmak istersen bir diken tarlasından geçmek zorunda kalıyordun..’

 

subcomandante marcos.. 

 

 

‘..eski geleneksel disiplin içinde yer alan ‘ya bizimlesin ya da ölüsün’ düşüncesine çok fazla vurgu yapamazsınız.. kimsenin tırmanamayacağı kadar yüksek bir yere koymamalısın basamakları , herkesin kendi yetenekleri dahilinde katılabileceği kadar yer açabilmelisin ki , daima insanları birbirine bağlayan şeyin arayışı içerisinde olasın..’ 

subcomandante marcos.. 

‘..alkolizm oranını sıfıra düşürdük.. buradaki kadınlar , alkolün sadece erkeklerin karılarını ve çocuklarını dövmelerine yaradığından şikayetçiydiler.. böylelikle içmenin tamamen yasak olması için emir vermişlerdi.. bu yasaktan en fazla yararlananlar kadınlar ve çocuklardı ve bundan en fazla zarar görenler işadamları ve hükümetti..’

subcomandante marcos.. 

(‘Subcomandante Marcos’ – Nick Henck , Çeviri : Eylem Kaftan , Timsah Kitap , Kasım 2008..)

‘..dışı kırmızı , içi beyaz bir turp gibiyim , doğurgan ; bütün ihtimallere ve imkanlara açık..’ – Subcomandante Marcos

ROLL..

(roll birinci sayı..)

ROLL..

 

hayatımda sevdiğim şeyler son zamanlarda birer birer yok olup tarihe karışıyor.. önce VİRGÜL dergisi yayın hayatına son verdi.. bir kolum kesilmiş gibi oldum..

sonra durup dururken 2009 kasım ayında o tarihe kadar 144 normal sayı , 6  özel sayı olarak çıkan ROLL dergisi kapanma kararı aldı.. 144. sayının içindeki ‘ROLL OVER.. ROLL IS OVER..’ veda yazısını okuduğumda inanamadım.. ‘müsadenizle bir veda sigarası yakalım..’ diye başlıyordu ve ‘tenk yu şeytan’ diye bitiyordu yazı..  ve kapanışla ilgili başka bir takım yazılar daha okudum sağda solda.. hiç birisi doyurucu ve okuyucuyu inandırıcı bir açıklama içermiyordu.. kusuruma bakmasınlar ama bu veda yazıları sadece bir şeyler geveliyordu.. gerçek belli ki gizleniyordu okuyucudan.. çok üzüldüm.. araştırdım durdum.. bulamadım gerçeği.. veda yazılarının içinde yeni bir isim altında yeni bir dergi müjdesi de vardı sanki , ama bu müjde hiç beni mutlu etmedi..

yıllarca express ve postexpress dergileriyle omuz omuza çıkan ROLL dergisi bize çok şey kattı , çok şey verdi.. müzik kültürümün gelişmesinde sevgili ‘mirza’nın ve onun bir zamanlar program yaptığı ‘açık radyo’nun ve ROLL dergisinin büyük katkıları emekleri olmuştu..

ve işte ROLL dergisi de kapandı.. kalakaldık ortada..

şimdi mart ayının başlarında  yeni bir isim altında : ‘BİR+BİR’ olarak ROLL dergisini çıkaran ekip yeni bir dergi çıkardı..

koştum aldım dergiyi , içerik olarak dolu dolu ve sarardıkça daha taze olan bir dergi gibi görünüyor.. ‘yanisi abilerim , ablalarım , kardeşlerim’ hemen hemen ROLL’ün aynısı.. kapak ve düzenleme değişmiş sadece..

bu muydu yani.. madem aynı dergiyi çıkaracaktınız , neden..

içimiz kan ağlayarak ‘BİR+BİR’in ROLL’ün yerini doldurmasını umalım ve çıkaran sevgili ekibe sonsuz kolaylıklar , başarılar dileyelim ama ben bağnazca ROLL’ün yerini hiçbir derginin dolduramayacağına inanıyorum.. en azından şimdilik..

çıkmayacağını bile bile dergilerimi aldığım yerlerde gözlerim hala ROLL’ü arıyor express dergisinin yanında.. ama YOK YOK YOK.. KAPANMIŞ..

Crockett..

(roll son sayı , 144..)

(yeni çıkan BİR+BİR dergisinin ilk sayısı..)