Semire annemiz üç sene boyunca insanüstü bir irade göstererek yürüttüğü mücadeleyi 2017 sonbaharında bırakıp bizleri buralarda yapayalnız koyup gitmişti. Henüz 48 yaşındaydı ve hayata dair tek yaşadığı çalışmak, mücadele etmekti.
O sinsi hastalık vücudunda büyürken hiçbir şeyden haberi yoktu. Tam rahata erdim, torunlarımla güzel, mutlu bir hayat yaşayayım derken o lanet hastalık belirtilerini verdi. Ve sonrasında üç sene gece gündüz verilen bir savaş…
Yazacak o kadar çok şey var ki.
Ama şu anda kelimeler birbirine çelme atıyor ve düşünceler, duygular birbirine karışıyor.
Kendisi son nefesinde dahi dimdik ayakta durmak gerektiğini hepimize göstermişti. Dudağının her zaman kenarındaki gülümsemeyle veda etti bize.
Bugün ilk kez ondan uzakta geçirdiğimiz Semire annemizin doğum günü ve artık işte o sonsuz gülümseyişine sarılıp avunuyoruz bugün.
İyi ki doğdun Semire annemiz ve iyi ki VARSIN!!!
Trafik
kentin baskısı kaldı bize
ve ışıkları trafiğin ya da kazası
oysa biz hep bir düş kazasında
yitirdik arkadaşlarımızı
karşıdan karşıya geçerken
eli bırakılan çocuklardık
o insan kalabalığındaki
son gülümsemesiydi annemizin
sonra hangi tarafa geçsek karşıda kaldık!
Zafer Ekin Karabay (1975-2002)