AŞK ÜZERİNE KISA BİR FİLM.. (KROTKI FILM O MILOSCI) – KRYZSZTOF KIESLOWSKI
‘bu filmi yaparken mesleğimizin saçmalığını kesin bir şekilde anladım.. esasında film , blok apartmanlardan birinin bir katında yaşayan gençle onun karşı bloğunda yaşayan bir kadın hakkındaydı.. seyircinin gözüyle bakarsak ya da senaryoyu okursak , filmi nasıl çekebilirdik.. iki daire –biri adam , diğeri kadın için- ve bir de bir kısım merdiven kiraladık.. bu da her şeyiyle masrafsız bir film demekti.. aslında bu filmi çekmek için on yedi farklı iç mekan kullandık.. bu on yedi iç mekan , iki dairenin karşılıklı olduğu etkisini yaratıyordu.. bir veya iki defa ‘tomek’ ya da ‘magda’ dışarı sokağa çıkar veya postaneye giderler.. dışarı çıktıkları başka sahne yoktu..
bu on yedi iç mekanın biri , yani ‘magda’nın dairesi , varşova’nın yirmi ya da otuz kilometre dışındaki iğrenç prefabrik evlerden biriydi.. tahmin edebileceklerinizin en korkuncu.. kaldırıp bir tarlanın ortasına konmuş kocaman bir taş yığını.. bulduğumuz villanın da bloktakilere benzer camları vardı.. ‘magda’nın dairesini buraya kurduk.. ‘magda’nın dairesi bloklarda değil , varşova’nın 30 kilometre dışında bir villada çekildi..
bu daireyi ‘tomek’in görüş açısından çekebilmek için –iki perspektiften bakıyorduk ; önce ‘tomek’in sonra ‘magda’nın perspektifinden- bir kule inşa ettik , çünkü ‘tomek’ kadından iki kat daha yukarda oturuyordu ve kuleyi ‘tomek’in katından görülen yüksekliği vermek için kullanıyorduk.. ‘tomek’ teleskopla baktığında , biz de ‘magda’nın dairesini görebilmek için aşağıya doğru bakıyorduk.. ayrıca bu iki katlı kule uzun lensle çekim yapıldığında – bazen 300 , bazen de 500 mm.’lik lens kullandık – teleskopla bakılıyormuş izlenimi vermesi için evden yeterince uzakta olmalıydı..
sete gece saat onda giderdik çünkü sessizlik gerekiyordu ve eninde sonunda bu bir gece çekimiydi.. kuleye çıkardık.. ekibin geri kalanı prodüksiyonun kiraladığı civardaki diğer evlere giderlerdi ve witek adamek ve ben , birer şapşal gibi altı yedi saat , gün ağarana kadar kulenin tepesinde çekim yaparken onlar da ya uyur ya da porno film seyrederlerdi.. çok soğuk olurdu , donma noktasının altında..
evle kule arası 60 ya da 70 metre olduğundan , szapolowska’yla mikrofonla haberleşirdik.. mikrofon bendeydi.. szapolowska’nın evde kurulu ses düzeni vardı..
böylece bir hafta boyunca her gece , soğukta ve yalnız – bir de kameramanın asistanıyla benim asistanlarımdan biri olurdu- bu saçma şartlar altında , karanlık bir banliyö bölgesinde çalıştık.. iki katlı bir kulenin tepesindeki iki ahmaktan biri mikrofona şunları tekrarlayıp duruyordu : ‘ o bacağını daha yukarı kaldır.. bacağını aşağı indir.. masaya yaklaş.. hadi , git o kartları al..’ direktifleri sadece prova sırasında verebiliyordum , çünkü çekimi sesli yapıyorduk..
setten yiyecek veya başka bir şey almak için ayrıldığımda , durumun saçmalığı ve anlamsızlığı üstüme geliyordu.. dev bir gökdelen niyetine kullanılan küçük villa ışıl ışıldı , çok açık diyaframlı uzun odaklı objektifler kullandığımızdan , çok ışığa ihtiyacımız vardı.. her şey karanlığa gömülüyken tek ışık saçan yer orasıydı ; etrafta kimsecikler yoktu.. gecenin içinde acayip iki katlı bir kule.. kendimi orada , ‘o bacağını kaldır,’ diye bağırırken görebiliyorum.. tabii mikrofon da doğru dürüst çalışmıyordu ve evdeki sistemden sesim duyulsun diye elimden geldiğince yüksek sesle bağırmak zorunda kalıyordum.. bütün o hafta boyunca mesleğimin aptallığı , saçmalığı ve anlamsızlığını bütün çıplaklığıyla yaşadım..’
‘KIESLOWSKI KIESLOWSKI’Yİ ANLATIYOR..’ – DANUSIA STOK , Çeviri : Aslı Kutay Yoviç , Agora Kitaplığı , Ekim 2010..