“sizlere göre kel alaka bir başlık belki fakat bana göre on numara bir başlık.. başka zaman tartışırız başlığı.. içimden geldi öyle attım başlığı.. anlayan anlar..
sıkıntılı günler geçiriyorum.. moraller hep bozuk.. sevdiğimiz insanların yaşadığı ciddi hastalıklar uykusuz, stresli günler geçirmemize yol açıyor, üzüntüden boğuluyoruz.. neyse ki güzel yapımlar, güzel kitaplar, umut veren notaların oluşturduğu besteler güç verirken, böyle günlerde bir dost gülüşü de sizin moralinizi bir an olsun düzeltiyor, yaşadığınız anı unutturabiliyor.. büyük usta ‘özcan alper’in ‘gelecek uzun sürer’indeyiz günlerdir.. mekanda varsa yoksa ‘gelecek uzun sürer’ var.. arka planda devamlı onun müziği çalıyor.. yüreğe işleyen, umut veren notalar..
elime milliyet sanat dergisinin ben doğmadan önce çıkmış çok eski iki sayısı geçmişti bir ara.. birisi ‘sinemada sansür’ dosyasını diğeri de ‘türkiye sinemasında seks furyası’ dosyasını içeriyordu.. yıllar öncesinden gelen bu iki dergi de son günlerde merakla eğildiğim sansür ve yasaklar konusundaki okumalarıma destek olmuştu.. hele sansür dosyasında zamanında ülkemizde yasaklanan filmlerin listesine bir göz atınca gülmekten yerlere yattım.. ve yasaklanma nedenleri olmadığından dolayı merak da ettim.. mesela ‘truffaut ve godard’ın hemen hemen tüm filmleri yasaklanmış.. akıl sağlığı yerinde olan bir insan mesela ‘truffaut’un ‘400 fırça darbesi’ni neden yasaklamak ister.. nasıl bir psikolojisi vardır bu yasakçı, sansürcü insanların.. behey zalimler bu filmleri yasaklarken ne içiyordunuz, bize söyleyin biz de içelim o yaşadığınız kafaları yaşayalım da, biz de görelim, anlayalım yasaklama nedenlerinizi..
neyse bir gün dergilerdeki bu yasaklanan filmlerle ilgili birkaç yazı yazarım.. yazı çok çıkar bu konudan.. yeter ki insan yazmak istesin kafa yorsun..
bugün burada anlatmak istediğim sansür hikayeleri geçen sene elime geçen, gerçekten özenli ve kapsamlı bir çalışma olan ‘doç dr. şükran kuyucak esen’in hazırlayıp, yazmış olduğu “sinemamızda bir ‘auteur’ ömer kavur” adlı kitabının sonunda yer alan iki resmi belgeyle ilgili.. ‘ömer kavur’ usta eski kuşak yönetmenlerden ‘metin erksan’ ustayla birlikte en çok saygı duyduğum yönetmenlerden birisidir..
işte bu kitabın sonunda ‘ömer kavur’ ustanın yönetmenliğini yapmış olduğu ‘yatık emine’ ve ‘gizli yüz’ adlı filmlerine denetleme kurullarınca hangi şartlarla gösterim izni verildiğine yani nasıl sansürlendiğine dair iki resmi belge var.. filmlerin işletim, yani gösterim belgeleri bunlar..
filmlerden birincisi ‘YATIK EMİNE..’ 15.10.1974 tarihinde denetleme kurulunda izleniyor ve şartlı olarak gösterim izni veriliyor.. karardan önce kurul üyeleri kimler bir ona bakalım.. denetleme kurulunun beş üyesi var.. birisi içişleri bakanlığından, birisi emniyet genel müdürlüğünden, bir diğeri genelkurmaydan, birisi basın yayın genel müdürlüğünden ve sonuncusu da milli eğitim bakanlığından.. sinemayla ne alakalı meslek grupları değil mi.. olur mu canım milletin bekası, geleceği, yeni nesillerin zihinleri söz konusu öyle demeyin.. neyse ana karar şöyle kelimesi noktasına dokunmadan :
‘günaydın film kurumuna ait YATIK EMİNE adlı film 15.10.1974 tarihinde merkez film kontrol komisyonu tarafından görülmüştür.
FİLMİN SONUNDA ATTİLLA ERGUN’UN YENİ GÜVEY İLE BERABER YATIK EMİNE’NİN EVİNE GİTTİĞİNDE, ÖLEN YATIK EMİNE’YE ‘HENÜZ DAHA SICAK’ DEYİP, OMUZLARINI VE ELLERİNİ OKŞAYARAK ÜZERİNE KAPANDIĞI SAHNE İLE, KAPIDAN ÇIKARKEN SÖYLEDİĞİ ‘DAHA HALA SICAK BE’ SÖZÜNÜN ÇIKARILMASI ŞARTLARI İLE HALKA GÖSTERİLMESİNDE VE YURT DIŞINA ÇIKARILMASINDA BİR SAKINCA BULUNMADIĞINA EKSERİYETLE KARAR VERİLMİŞTİR..’
görüyorsunuz değil mi, halka gösterilmesine ve yurt dışına çıkarılmasına sağ olsunlar akla zarar olsa da bazı şartlarla izin veriyorlar. ama ekseriyetle.. yani oybirliği yok.. karara muhalif kalan ve şerh düşen üyelere geçelim şimdi..
‘içişleri bakanlığının üyesi’nin verilen ana karara muhalefeti yok.. yukarıdaki bölümlerin çıkartılması yeterli demiş..
‘basın yayın genel müdürlüğünün üyesi’nin şerhinde bir şartı daha var : ‘AYRICA HAMAM SAHNESİNİN DE ÇIKARILMASI ŞARTI İLE KABULÜ REYİNDEYİM..’ bak bak diğer üyelerin atladığı bir sahnenin de zararlı olduğuna karar vermiş ve hamam sahnesinin de çıkarılmasını istemiş bu koruyucu ve kollayıcımız.. ne kadar teşekkür etsek azdır.. hamam sahnesini izlersek belki aklımıza kötü şeyler gelip azıp mesela devrim, sosyalizm, özgürlük gibi şeyler de düşünebiliriz maazallah..
komisyonumuzun değerli üyelerinden ‘milli eğitim bakanlığının üyesi’ de ‘HAMAM SAHNESİNİN ÇIKARTILMASI ŞARTI İLE KABULÜ REYİNDEYİM’ demiş.. ama bu iki üye beş üyenin arasında azınlıkta kalmış ve neyse ki hamam sahnesi makası yemekten kurtulmuş..
ee doğal olarak emniyetle genelkurmay üyeleri ne demiş, şerh düşmüşler mi diye soracaksınız.. evet tabi ki şerh düşmüşler bu karara.. hem de nasıl.. işin trajik yanı da bu şerhler zaten..
evet bu üyelerin şerhlerini sizlere aynen yazıyorum şimdi :
‘emniyet genel müdürlüğünün üyesi’ : ‘filmin ŞARTSIZ KABULÜ REYİNDEYİM..’
‘genelkurmayın üyesi’ : ‘filmin ŞARTSIZ KABULÜ REYİNDEYİM..’
EVET ŞAKA DEĞİL BU İKİ ÜYE FİLMİN ŞARTSIZ ŞURTSUZ, MAKASLANMADAN, OLDUĞU GİBİ AYNEN GÖSTERİLMESİNİ İSTİYOR AMA KOMİSYONUN SİVİL ÜYELERİNİN ÇOĞUNLUĞUNUN OYLARIYLA FİLM 3’E 2 OYLA MAKASLANIYOR.. inanmayanlar kitaptan aldığım belgelerin fotoğraflarını büyüterek okuyabilir..
gelelim diğer filme : ‘GİZLİ YÜZ..’ senaryosu ‘orhan pamuk’a ait ‘gizli yüz’ü 1990 yılında çekiyor büyük usta ömer kavur.. başrollerde ‘fikret kuşkan, zuhal olcay, rutkay aziz, sevda ferdağ’ var..
bu film de çekildikten sonra 90’lı yılların sansür otoritesi olan kültür bakanlığı’nın komisyonuna giriyor ve sinema eseri işletme belgesi alıyor.. ‘gizli yüz’e verilen belge tarihi 27.03.1991.. belgenin altında imzası olan o dönemin telif hakları ve sinema müdür olan şahsiyet.. filmin iki kopyası olduğunu belgeden anlıyoruz.. şimdilerde bazı yerli filmlerin 300 kopyayla gösterime girdiğini düşününce ne günler yaşamış, ne zorluklar çekmiş sinemamız diye üzülüyor insan.. neyse konumuza dönelim bu filmin de gösterimi için bir şart konuluyor belgenin sonuna yüce komisyonca, noktasına virgülüne harf yanlışlıklarına dokunmadan aynen yazıyorum :
‘FİLMİN BAŞINDA; KONSAMATRİS KADININ BİR KADIN İÇİN : ‘İNGİLİZ KRALİÇESİ İLE İRAN ŞAHININ PİCİYMİŞ’ SÖZÜNÜN KALDIRILIP ÇIKARTILMASI ŞARTIYLE..’
güler misin ağlar mısın.. inanmayan yine aşağıda okuyabilir belgenin aslını.. işte bu ülkeyi hep böyle uçan kafalar yönetmiş.. halkı halktan çok düşünen, seven insanlar..
değerli hocamız şükran kuyucak esen’in büyük usta ‘ömer kavur’ üzerine kaleme aldığı bu kapsamlı kitabını bence her sinemaseverin okuması ve elinin altında bulundurması gerekir..
ülkemizin neden hep aynı sorunlar ekseni etrafında yüz yıldır dönüp durduğunun cevapları da var bu kitapta.. tabi anlayana..
sansürsüz yarınlar dileğiyle..”
Crockett..
“Sinemamızda bir ‘auteur’ ÖMER KAVUR” , Doç. Dr. ŞÜKRAN KUYUCAK ESEN , ALFA Yayınları, Kasım 2002, 468 Sayfa..