saydamım ben
uzunum bir roman gibi
bir hekimle yoz bir eşeğin bakışı var bende
benim ben ak düğmelerin bu çığı
yazlığa çıkan zengin ben
seviyorum mağaraları
kısaltılmışları
giriyorum içine duvarların sonra çıkıyorum oradan
benim yapan bunları ben
ezberden öğrendim coğrafyayı
‘hüsnühatla’ yazılmış yetkinlik belgelerim var
küşüm etmeyin vardır mozaikle yazılmış olanları da
başardım türkü söylemeyi
büyücek bir poğaça yaptı anam bana
yedim onu aylak aylak dolaşırken
yaptım dinlence ödevlerimi
dalga geçtim sürülerle
altından geçtim manastırın
o zaman ürperdi keşişlerin hepsi
yığını romatizmaların
alıyor oduncu beni kuşların da farelerin de düşmanı bir dişi kara kedi için
seviyorum emir fahreddin’in gidişini
bir muz gibi kısacık emir diş bileyen halka da ıssız ıslık halkalarına da
yürüyor
çevresini aklaştıra aklaştıra
yüreğim söndü ki söndü
şıppadak sıçrayan atın üstüne ben değilim
yeğniliğinden yapan öyle
bıraktım ağırlığımı serüvenlerime
kentliler gizliyorlar önlerinde onların büyücek bir sıfır
köylü yolcuya ne pusu bu
sisle örtüyorlar onu
bir yılan saklıyorlar ceplerinde de
sıfırla sakız çiziyorlar yanaklarına da
müşterilerin buyruğuna hazır patlayan bir kahve var bende
yalnız nargile yaşıyor orda ağızda
çubuğu nargilenin pancar gibi kıpkırmızı
göz kamaştıran yıldız
öyle uzun ki buluyor ormanı
kayıyorum bülbül gibi doğru tan kızıllığına
bir elma bırakıyorum başıma
bir ağaç yerine koyuyor koruyucu beni
çekip almıyor ama
doğruldu bir menekşe
tıpış tıpış izledi beni
tuttum yemeğe çağırdım ben de
açtım onun için kutsal kitabı
beni görmeyi kararlaştıranlar birkaç ince uzun kayığı ödünç alıyorlar
iş düşüyor menekşeye
taşıyor konukları çeviklikle dişlerime kadar
ŞEVKİ EBU ŞAKRA
“1934’de, lübnan’ın mazraat el-cuf kasabasında doğdu.. şiir dergisinde yazı işleri yönetmenliği yaptı.. el-nahar gazetesinde yazı işleri yönetmenliği yaptı.. şevki ebu şakra izlenimci, yaşamın şairi.. küçük şeylere, küçük insanlara, günlük olaylara, daima yeniden başlayan mutsuzlara büyüleyici, kardeşçe bir bakışı var.. yayımlanmış kitapları : ‘yoksulların torbaları’, ‘kralların adımları’, ‘aile atının suyundan’..”
‘ÇAĞDAŞ ARAP ŞİİRİ, GÜL DESTE..’, Çeviri : Nuri PAKDİL, EDEBİYAT DERGİSİ Yayınları, Ocak 1976, 350 Sayfa..