ben ve sen olarak kalsın mektuplar

Belki mektuplar yazmalıydık sevgimize…

Bembeyaz sayfalara kara lekeler gibi düşmeliydi duygular…

Ama ırak değil yazılanlar özlem dolu hasret dolu vuslata gebe olmalıydı…

Toprak doğurur ya tohumdan filizi filizden çiçeği çiçekten meyveyi…

İşte öyle büyüyüp olgunlaşmaya hazır sevdamız…

Verimli bütün topraklarımız…

İşte biz öyle birleşmişiz ki öyle kök salmışız ki toprağa,

Öyle ırak öyle çorak olamayız uzak diyarlarda…

Ektiğimiz sevdayı, biçmenin keyfini süreriz…

Hava, su ve toprakla besleniriz…

Sen ve ben beyaz bir yapraktan ıslak verimli toprağa düşeriz de düşmeyiz gözden gönülden ırağa…

Biz de doğumla ölüm arası yaşanır ömür…

Ben ölüm gibi seni beklerken sen doğmak gibi bana gelirsin sevdiğim…

Gel de harelensin bu topraklar ve toprağıma pusu kuran kargaların yerini alsın kırlangıçlar…

Ve belki de denize ulaşırsa toprağıma sızan yağmur damlası martıları besleriz birlikte…

Ben seninleyken fersah fersah çoğalıyorum…

Gel vazgeçme kumsalımda dalgalanmaktan…

Mektuplarımı salarım denizine, kelimelerimi yüzdürürüm…

Ben sana yazılırım geceler boyu günbegün…

Bitmiyorsun ki hiç!

Deniz suyu gibi bitmiyor yazacaklarım, bitmiyor yapraklar…

Sen bitmiyorsun içimde…

İçi içine sığmıyor yaprakların…

Zarflara sığdıramadığım gibi duyguları…

Bitirelim bizi…

Ben ve Sen olarak kalsın mektuplar…

‘Hasibe’

Comments are closed.