‘insansız ve yansız bir insan düşüne bakmak istiyorum’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

duruyorum..
durduğum yer dağ kovuğundan bir uçurum ağzı..

öyküler uydurdum uyduruk varlığımla..
şiirler mırıldanıyorlar ruhuma,
olmayan ruhlarıyla bazı adamlar..
bense kıyametin asasını elinde tutan yalnız bir çocuk..
ve çocukluğumun bam teline salyalar süren yobaz dağlar..  
dağın salaş hali yağıyor üzerime,
kaçışıyorum kendimle..

sağa sola çarpıyorum ve
bir göçüğe takılıyor ayaklarım düşüyorum..
göçüğüne lal suretleriyle sureler üflüyorum sanrılarına..

biraz biraz yalnızlık kokuyorum,
biraz biraz korku kokuyor ağzım,
ve biraz biraz isyana kesmiş bir ihaneti mırıldanıyor dilim..

ahh be çocuk!
rahmimden düşen piçler ağlamayı da unuttu..
ve dağların kovuğuna gömdüğüm ceninlerle birlikte,
her şey çığlıklara bezenmiş bir halüsinasyon oluyor geride

ama ben anlıyorum seni..
ama ben anladığım için ağlıyorum şu an yokluğundaki bize..
beynimde uçuşuyor kelimeler..
biz neyi kaybettik kadın!

sen neyin yanılsamasını büyüttün koynunda..
ben neyi sen diye taşıdım renklerde..

ellerini özledim..
avuçlarının ayasıyla çizdiğim,
o kırık yarık hikayelerdeki yollarda durup soluklanmayı özledim..
ah benim yüreği çocuk yanım..
korkuyorum(z)..
insan kılığına bürünmüş yaratıklardan.
kaçıyorum odama ve yatağıma hapsediyorum kendimi.
nefes dahi almak gelmiyor içimden,
yaşamda bu kadar canlıyken.

günlerdir hastayım
ve asmabahçelerindeki çocukların çığlıkları tırmalıyor kulaklarımı..
uyumak isterken gecenin ortasında geceye beşik olmuşken buluyorum kendimi..

biz ay’a gömü olan kadınlar..
çoktan terk eyledik şiirlerdeki yaşamları,
çoktan unuttuk arkası insan olan masallardaki kahramanları..
göğsünü yarıp bizi nil dolu nehirlerinde uyutan nilgün’ü..
çoktan..çoktan unuttuk..

insansız ve yansız bir insan düşüne bakmak istiyorum kadın..
yoksa herkes mi öldü dersin de biz yalan yere doğum sancıları çekiyoruz..

 

‘Mavinin Çığlığı’

(fotoğraf : blackhawk.. – st. piyer, antakya..)

Comments are closed.