bir gece devriliyor üstümüze
karanlık yapılarca neon çizgilerle yırtık
o martinikli ses kederle yumrukluyor bizi
eksik şafaklara kadar
ellerimi bulamıyorum bir ara
ışık bıçaklarının çakıp sönmesinde
herkes konuşuyor sen susuyorsun
kirlenmiş karanfiller benzeri öpüşlerle
bir sevicinin gözleri götürüyor seni
hiçbir gece yeni değildir bir öncesinden biliyorum
gürgen kapılarda hasta bir güneş eskisi bekliyor
ve yetmiş iki diliyle konuşan gece milletinin
vildan’ın vurulmuş iki yıldız gözleridir
ormanlık yeşillerden içeri geçiyorum birden
bir –matisse siyahından- içeri geçiyor yılmaz
tel tel uykular ağrıyor beynimizde
üç kişi güneşli saçlarına eğilmiş güner’in
bir öpüşün yüz konyaktır diyorlar
bilmiyorlar güner orada değil
ayhan’ın gözlerini niçin sakladığını
bu yarım aşkların içmelerin nedenini
ferid’in kaçmak gibi yaşadığını bilmiyorlar
hiç bulunmadığı bir sokağı düşünüyor herkes
tüm alkollerde aynı yaslı tad
yirmi dört saatlerin dışındayız
ellerini derleyip topluyor –kâzım gece sever-
başkaca bir şeyi yok zaten
ciletlerde sokak fenerlerinde aklı fikri
kalbinde akrep mısrâlar zonkluyor
-kaç nerval varsa o kadar fener direği var- biliyor
sen susuyorsun gözlerin de öyle
biz bitiyoruz alkol bitmiyor
sedefli serin aklığında sessizliğin
ellerini mavi mavi görüyorum
hiçbir gün yeni değildir bir öncesinden biliyoruz
eksik şafaklara karşı sarhoş
yaşanmadan eskimiş günlere çıkıyoruz..
HAYALET OĞUZ (OĞUZ HALÛK ALPLAÇİN)
Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Nisan 1957
‘O PERA’DAKİ HAYALET’ , Hazırlayanlar : Sezer Duru, Orhan Duru, YKY Yayınları, 161 Sayfa, Mart 1996..