( yazık ki her acıdan arda kalan eskimek değil yeniden yeniden doğmak! )
Biz arkası olmayan çıkmaz ruhların piçleri kim daha çok eskitti bizi.. Her gece altında sancıyan ruhlarımızı doyuran rakı mı, Hayyam’dan arda kalmış şarap mı, yerlerden topladığımız
şiirler mi.. ya da üstinsan olma istencimizdeki tasmalarımız mı, sokaklara bıraktığımız kirler mi, tavansız sokaklar mı.. kim, kim daha çok eskitti bizi ?
Diyorsun ki Kaptan: her acıdan arda kalan eskimek değil,
yeniden yeniden doğmak!
Ahh be Kaptan yeniden doğuşlar da eskiyor.
Hep aynı ananın rahminden aynı acının şavkıyla ıslanarak doğmak da eskiyor. Eskiyor ve eskidikçe yaşlanıyoruz, yaşlandıkça
azalıyoruz be Kaptan!
Aylaklıklarıyla eskiyerek doğanların acılarından öpüyorum maviyle..
‘Mavinin Çığlığı’