‘herkesi denizden anlar sanma.. asıl deniz ehli , hürmet sahibidir…. deniz ilmini iyi bilir öylesi , mevsimleri de.. aynı gökte yürüyüşünü de bilir , kalplerin kapısını açmayı da.. başladığı her işi bitirir.. iyilik yapar , adı iyi anılır her yerde.. hırstan uzak olur.. sen de bundan örnek al , kendini bil.. böylece her savaşı kazanırsın..
gitmeyen , gidenden öğrenmeli denizleri.. denizlerin iskender’i , pirimiz kemal reis , bütün bu denizleri dolaşmıştı vaktiyle.. insan sarrafı olmuştu zamanla.. onun için her işi tamama erdirirdi.. denizde bunca rahat olması , rahatlıkla gezmesi , bir bilene rastladığı zaman fikir danışmasındandı.. insanların bakmazdı parasına puluna.. ruhuna , asıl cevherlerine inerdi onların.. çünkü bir kişide cevher var ise , rast gider onun işi..
lafla denizci geçinir kimi ; böylelerinin gemisi batacak yer arar.. rotasını başkasına çizdirir , gidip uluorta bir limana yanaşır.. utanır bir bilene sormaya , bu yüzden de hep öyle cahil kalır.. cahilde utanç ne gerek ; kişi böyle geri kalır işte.. ama kendine sorarsan ‘ dünya da benim’ der ‘ahiret de..’ insan kendisi için ne düşünürse , başkası için de aynısını düşünür..
neyse , biz gelelim yine sözümüzün özüne.. bir limana girdiğin zaman , ilk iş , rotanı pusulaya al.. hangi taş neredeydi , bunları da bilmek gerek.. vardığın yere , unutursun sonra , bir nişan koy hemen.. en iyisi yazmaktır , onun için ben gördüğümü hep yazdım.. yaza çize nice denizler gezdim.. hani bir yere yeniden gitmem gerekse , bilirdim nere sığdır , nereleri mendirek..’
‘Yedi Deniz ve Acayip İnsanlara Dair’ , PİRİ REİS.. Yeniden Yazan ve Yayına Hazırlayan : FARUK DUMAN , Can Yayınları , Eylül 2005..