‘atalarımızın atalarının sözü ve sükutu kendini bilmeyi ve bir diğerinin kalbine dokunmayı sağlayan doğuştan bir yetenek olarak görmeleridir asıl mesele.. gerçek erkekler ve kadınlar , yürümeyi konuşarak ve dinleyerek öğrenirler.. söz , içimize kadar giren o yürüyüşe biçim verir.. öte yakaya geçen köprü , sözdür.. sükut ise , iktidarın bizi küçültmek için verdiği acıdır.. sustuğumuz zaman çok yalnızızdır.. konuşarak acıyı hafifletiriz.. konuşarak birbirimize arkadaşlık ederiz.. iktidar , sözü kendi sükut imparatorluğunu empoze etmek için kullanır.. biz ise , sözü kendimizi yenilemek için kullanırız.. iktidar sükutu suçlarını gizlemek için kullanır.. biz ise sükutu birbirimizi dinlemek , birbirimize dokunmak , birbirimizi tanımak için kullanırız..
işte silah budur , erkek kardeşler ve kız kardeşler.. biz deriz ki , söz kalır.. sözü söyleriz.. sözü haykırırız.. sözü yükseltiriz ve onunla halkımızın sükutunu bozarız.. sükutu öldürürüz sözü yaşayarak.. iktidarı yalanın söylediği ve fısıldadığı şeyle baş başa bırakalım.. özgürleştiren sözle sükutu bir araya getirelim.. (2001)’
SUBCOMANDANTE MARCOS..
‘küreselleşmenin asla hata yapmayacağı savı , inatçı gerçeklerle yüz yüze geliyor.. neoliberalizm kendi savaşını yürütürken , gezegenin her yanında protestocu gruplar , isyancı çekirdekler ortaya çıkıyor.. şişkin cüzdanlı finansçılar imparatorluğu , direniş hücrelerinin isyanıyla karşı karşıya.. evet , hücreler.. büyüklü , küçüklü , farklı renklerde , farklı biçimlerde.. tek ortak noktaları : ‘yeni dünya düzeni’ne ve insanlığa karşı dördüncü dünya savaşı’nın temsil ettiği suçlara karşı direnme arzusu.. (2002)’
SUBCOMANDANTE MARCOS..
‘hayır’ demek , onaylamanın en tam ve etkin yolu olabilir.. paylaşılan bir muhalefeti ifade eden birleştirici bir ‘hayır’ , genellikle çoklu ‘evet’lerin iletimidir : bir itirazı paylaşan herkesin neyi istediğinin ifadesidir.. insanların neyi istemediği etrafında örgütlenmesi , onların farklı kabullerinin yoğunlaşmasına meydan vermeyerek bu türden çokluğu kabullenir.. buna karşılık , her zaman taraftara ihtiyaç duyan siyasetçiler ve partiler ‘hayır’ üzerinde odaklanmayı imkansız ya da etkisiz görürler.. sürekli olarak homojen ve soyut idealleri ve istekleri tanımlayan onaylayıcı öneriler beklentisindedirler..’
GUSTAVA ESTEVA , ‘Zapatistaların Ya Basta – Yeter ve iktiadarın ele geçirilmesine ‘Hayır’ politikalarına ilişkin yazısından..’
‘ZAPATİSTALAR , Yerelden Küresele Ulaşan İsyan’ , ALEX KHASNABISH..
Çeviri : NİLGÜN GÜNGÖR
ABİS Yayınları , Ağustos – 2010..