Silinsin diye midir tüm kelamlarım…
Deniz kumsalını silmek için mi dalgalanır…
Ya rüzgâr ne varsa silip süpürmek için mi ıslık çalarak geçer şehrimden…
Sözlerde öyle değil midir uçup gitmez mi dimağın dilinden…
Nasıl da iz bırakır sözden anlayanın zihninde…
Söz ağızdan çıkmaya görsün kalem kağıda dokunmaya kıyamazken…
Sen dilini döndürürken ağzında en acı cümle yerini almıştır bile…
Aç gözlü bir kurdun masum kırmızı başlıklı kızı tuzağa düşürmesi gibi acıdır söz söylemek…
Kelimelerinde mayınlar saklı…
Adım atsam patlayacak göğsümde…
Dipsiz bir yara açılacak tinde…
Yar yar diye bağırasım gelir de…
Sesim düşmez kâğıdın üzerine…
Uç biter kalem kırılır…
Evvel zamanın diline düşer zaman…
Samanlık seyran olur da seyrine dalamazsın saçlarımın…
Günahın kucağındayken -günah çiledir elzem elzem yazılır alnına- herkesin iki meleği vardır…
İyiler ve kötüler gibi…
Hasibe…