‘düş kırıklıklarımın ellerini kanattığı bir düşünce…’

NAR

 

Nara atmaya benzer Aşk…

 

Ne güzel demiş şair…

“Dürtme içimde ki Narı üzerimde beyaz gömlek var.”

 

Bir Narı paylaşmak vardı seninle…

Belki de eşit dağıtırdık tanelerini…

Bir tane sen alırdın bir tane ben…

Senin sevgin benim sevgimden fazla olmazdı…

Ben seni daha az sevmezdim mesela…

 

Sevişirdik, bir sevişmenin lekesini Nar da düşlerdik…

Naralar atardık sokaklarda…

Sen hiç çekinmezdin beni sevdiğini haykırmaktan boşluğa…

Bense dinlemekten zevk alırdım yankılanan sesini…

Seslerimiz düşerdi sokağa uyanırdı sokak lambaları…

Ya sokak kedileri mart ayından çıkıyorlar çığlık çığlığa…

 

Nara atmaya benzer Aşk…

 

Sadece bulutların üstünde yaşıyorsak üzerinde Nar tanelerini paylaşmaya değer Aşk…

 

Hasibe…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

MECZUP

 

Seni düşünürüm…

Sadece bir düşünce…

Düş kırıklıklarımın ellerini kanattığı bir düşünce…

Avuçlarından taşacak bir sevda tozu…

 

Seni düşünürüm…

Sade bir düşünce…

Dolanmıyor ayaklarına, öyle sarmıyor sarmaşık gibi öyle soğuk öyle kısacık, kıpırtısız, uzak, öyle silik bir düşünce…

Bir anlık işte…

 

Seni düşünürüm…

Bir ayrılığın çıkmaz sokağında…

Bir uçurumun kenarında…

Düşüşüme bir adım kaldığı anda…

Belki buz gibi havada…

Soğuk bir esprinin kahkahasında…

 

Seni düşünürüm…

Düşkün bir aşığın feryadında…

Meczup bir dervişin ayak izlerinde…

 

Bir delinin dalgın düşüncelerindeyim şimdi…

Öyle meczup öyle derviş öyle Âşık…

 

Hasibe…

Comments are closed.