İLK UYARI
Aslına bakılınca her şeyin yokluğa
Dönüşmesinden bize ne.
Yaşadım ben nice aynalarda,
Nice şarkılar söyledim uçurumlar üzerinde.
Sayalım ki ne düşüm ben, ne de mutluluk
Ve iyilik hiç değilim ama
Belki gereğinden daha sık
Anımsamak düşüyor sana
Hem dinen dizelerin tınısını,
Hem gözü, gizleyen dibinde
O dikenli ve paslı
Çelengi tehlikeli sessizliğinde.
ANNA AHMATOVA..
“Artık aynı bardaktan içmeyeceğiz
Ne suyu ne tatlı şarabı,
Erken sabahlarda öpüşmeyeceğiz,
Ve birlikte gözlemeyeceğiz camdan akşamı.
Sen güneşle soluklanıyorsun, ben ayla,
Ama yaşamadayız biz aynı sevdayla.
Benim yanımda hep candan, sevecen dostum,
Seninleyse canlı, şen sevgilin.
Ama gri gözlerde ürküyü ben anlıyorum,
Ve sensin suçlusu benim derdimin.
Sıklaştırmıyoruz kısa görüşmelerimizi,
Böyle korunmaya yargılıyız erincimizi.
Dizelerimde bir senin sesin şakır,
Benim soluğum eser senin dizelerinde.
Ah, bir ateş var ki el değmeye
Ne korku, ne unutuş kalkışır.
Ve bilsen şimdi nasıl doyamadığımı
İzlemeye, senin kuru, pembe ağzını..”
ANNA AHMATOVA..
“İnsanların yakınlığında gizemli bir çizgi var,
Bu çizgiyi aşamaz tutku ve ölesiye sevmek.
Korkunç. Bir ıssızlıkta varsın birleşsin ağızlar
Ve çatlasın, parça parça dağılsın yürek.
Dostluk da güçsüzdür burada, yılları da
Yüksek mutluluk ateşinin,
Ruh özgürdür ve yabancıdır burada
Ağırkanlı bitkinliğine şehvetin.
Çılgındır koşanlar buna erişmek için,
Erişenlerse bir özlemle uğramıştır bozguna.
İşte şimdi anladın sen, niçin
Çarpmıyor artık yüreğim avuçlarında.”
ANNA AHMATOVA..
‘SEÇİLMİŞ ŞİİRLER..’ , ANNA AHMATOVA, Çeviri : AZER YARAN, ADAM Yayınları, 78 Sayfa, Mayıs 1984..