‘KARDEŞİM AKİF..’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘çok sevinirim sevineceğim buraya gümüşlük iskelesi’ne sözlünle birlikte gelirsen.. gerçekten de güzel bir yer bu koy.. hava yavaş yavaş ılımanlaştığı için yabancıların gelmeye başladığını seziyorum.. ‘mevsim’ daha açılmadı ama, motellerde pansiyonlarda bir kıpırdama var anlaşılıyor.. benim pansiyonda iki oda boş arkadaşının pansiyonu biraz pahalıysa, burayı tutarsınız (biri denize, ötekisi limon bahçelerine bakıyor; mutfak, kap kacak. çatal bıçak, buzdolabı, ocak var, insan kendi yemeğini yapabilir isterse.. iskeleden, deniz koy karşında olmak koşuluyla, sola döneceksin, ev iki-üç dakikadır yürüyerek; altta ince ali (ev sahibi) ailesiyle oturuyor, telefonları 11..

y. küçük ile yerasimos’un kitapları iyi güzel de, ikisi de çok çalışkanlardır, konulara eğilirken dişlerini gıcırdatmaları hoş değil bence.. insan böylece – zaten bir dolu handikap var nesnel olmamak için – sorunun bittiğini bitirildiğini sanıyor sanabilir.. şiirdeki özgünlük de öyle bilinir, şair ne denli az etki altında kalmışsa özgün olur; oysa tersidir gerçek, binlerle on binlerle etki sonucunda özgün olunabilir.. bu işi bakarken de, başka başka açılarla bakmalı.. ünsal oskay bana hilmi ziya ülken’in türkiye’de çağdaş düşünce tarihi kitabını vermişti, okudum, bir dolu açı kazandırıyor insana.. taner timur’un kuruluş ve yükseliş döneminde osmanlı toplumsal düzeni de öyle, kitabı bitirmek üzereyim.. ittihat ve terakki programı bir ipucudur bence ancak.. (sina akşin’in 31 mart olayı kitabı aklıma geldi..) kısa zamanda bu da unutulacaktır.. ben bu toplumun kesinlikle bir insan toplumu olduğu düşüncesinde değilim çünkü..

biliyorum, çok ağır bir yargıdır bu ama elimde kesin ve tartışılmaz kanıtlar var bu konuda.. herhangi bir eleştiri de değil bu.. bir kırgınlık kızgınlıkla duygusallıkla da söylenmemiştir.. pek kuşkulu bir adam sayılmam ama bana çok şey gösterilmeye çalışıldığı gözüktüğü gibi gelmiyor.. sözgelimi işin gerçekten çok küçük bir türevidir.. ‘defterler konuşması’nın başına gelenler ya da getirilenler ama kimin umurundadır sorun üç beş arkadaşın dışında.. yaa vah vah.. demek kurnazca bir numaradır, akıllarınca.. ben bu genel geçer yazar gerçeğini bildiğim için işin ütüne üstüne gidiyorum; hem özel hem genel anlamda bir büyük yanlışlık işleniyor işlenir.. neyse..

gerçekten çok küçük bir alandayız, her anlamda.. sesini kimse duyuramıyor duyuramaz, insan..

hoşça kal akif.. selamlar çok.. yazışalım yine..’

Ece Ayhan..

29 Mart 1982 , Gümüşlük..

‘KARDEŞİM AKİF.. AKİF KURTULUŞ’A MEKTUPLAR..’ , ECE AYHAN , Hazırlayan : EREN BARIŞ, DİPNOT Yayınları, 2011..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.