bir temmuz, üç temmuz, dört temmuz…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

sinan çetin hakkında yazmak için oturdum masaya D’ sürekli “bak bu adam hakkında yazarsan tazminat davalarından başımızı kaldıramayız” diyor Türkçesi ekmek paramızı bu Türkiyeli trump’a yedirmeyelim! Bu arada D’ hep haklı çıkmıştır. Ne dese olur. Ve ben sürekli tam tersini yaparım. Benden beklenen budur. Tersi çok abestir zaten. Konumuz ben ya da sinan çetin değil. O adamı ıskartaya ayırıp fetoyla ilişkilerini güzide medyamızdan ince ince takip ediyorum. Çok yazan çizen olmasa da –neden tırstıklarını hala anlamış değilim- kurt sessizliğinde yanlış hesaplar içinde olduğu gün gibi ortada ve sinmiş, çatallaşan dilimle, kalemi sivriltip matador edasıyla sıramı bekliyorum.

Gelecek konumuz ‘türkçe olimpiyatlarında bir manken sinan çetin’ olacak umarsızca bunu söylemekten en ufak hazin duymuyorum. Yaşayıp göreceğiz.

Ama bugün hepimizin bildiği gibi Temmuz sıcağının 2’si ve gariptir ki bu demokrasi beşiği canım ülkemde, “dünyanın tek 35 yıldızlı oteli madımak*ta!” Ortaçağ karanlığından geçtiğimizi sanırken, bize “yok öyle üç kuruşa beş köfte” diye acılı yediren şu, şuncacık zihinlerin günü!

Kendimize dönecek olursak herkes, her şeyi atlayabilir. İnsanların toplumsal bilinci sürekli tekil işler ve toplumsal bilinç denen şey saçmalığın tek’e indirildiği bir saçmalıktan ibarettir. Biz, ben değiliz! Onlar keza sen değilsin! Herkes her şeyi bu yüzden unutabilir. Peki ya unutmayanlar?

Yandık kül olduk demenin felsefede, sosyolojide hatta matematikte bile karşılığı vardır. Eksiksiz sıfır olmaktır. Diyalektik bunu farklı yorumlar,  Allah sıfırları cehennem de toplar! Hepsinin açıklaması ayrı ayrıdır. Ha keza sıfırların toplandığı ülkelerden biri de Afrika’nın tamamıdır! Orada hala insan yakarlar, neden? Ceza yöntemidir. Devrimci dergilerin ajitasyona meyil veren yazıları şu haftalarda çatır çatır basılıyor olabilir, olabilen başka şeylerden birisi de karnımızın yazı çiziye çok fazla tok olduğudur.

Unutmak ihanet değil, o ayrı kafadır, ayrı dozdur, ayrı bir köpeklik  ister!     

Son olarak; Madımak, Sivas’ın ve bu ülkenin silinemeyecek utancıdır..

‘Papyrus’

Comments are closed.