Route Irish.. – KEN LOACH

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘ken loach yine yapmış yapacağını.. ‘route irish – tehlikeli yol’ filminde her zaman ki akıcılığını ve kendini seyrettirme başarısını yakalıyor usta yönetmen.. güncel siyasal konulardan , çok vurucu hikayeler çıkarmayı her zaman başaran ustamız , 2010 yapımı son filminde bu kez kamerasını ırak ekseninde yaşanan kirli emperyalist savaşın işgalci ülkelerin kendi topraklarına yansımalarından yola çıkıyor.. çok uluslu şirketlerin kar eksenli ve insana yaşam şansı tanımayan artık apaçık olmuş planlarını gözler önüne seriyor..

liverpool da yaşayan ‘fergus’ ve ‘frankie’ birbirlerini çok seven , çocukluktan beri birlikte büyüyüp , değişik işlerde çalışan iki arkadaştır.. değişik ülkelerde geçen askerlik maceralarından sonra şimdi ise uluslararası özel şirketlerin ırak’ta iş yapan çalışanlarını , bazen de oralara giden patronlarını korumakla görevli paralı asker olmuşlardır özel bir güvenlik şirketinde.. ayrıca gerektiğinde bu şirketlerin önüne çıkan engelleri illegal yollarla ya da ayan beyan herkesin önünde ortadan kaldırıp yok etmektedirler.. bu paralı asker gurubundan bazıları çoğu zaman delirmiş kovboylar gibi ırak kentlerini hallaç pamuğu gibi atmaktadırlar.. önlerine geleni vuran , öldüren , sakat bırakan bu paralı askerler öyle ki bazen kendi arkadaşları tarafından bile tepkiyle karşılanmaktadır..

‘fergus’ , ‘franki’den önce ırak’a gitmiş ve orada çalışmaktadır.. çok para ve güzel yaşam hayalleriyle bu tehlikeli işe girmiştir. ingiltere’ye bir iş için döndüğünde ‘fergus’ , ‘frankie’ye de mutlaka kendisiyle ırak’a gitmesi için teklif yapar.. kazandığı miktar çok caziptir.. bunu ‘frankie’ye söyleyince ‘frankie’ düşünmeden ırak’a gitmeyi kabul eder.. bir nevi ırak’a gitmesine durup dururken ‘fergus’ sebep olur..

ikisi birlikte ırak’ta kelle koltukta para kazanmaya çalışırlar.. ‘fergus’un ingiltere’deki bir tatili sırasında ‘frankie’ şüpheli bir şekilde ırak’ın bağdat kentinde yeşil bölge olarak adlandırılan bölgeye çok yakın ‘route irish’ adlı bir yolda öldürülür..

‘fergus’ bu ölümü şüpheli bulur çünkü arkadaşı böyle bir pusuya düşecek kadar tecrübesiz değildir.. ‘fergus’ bu ölümün arkasında dönen olayları ve sorumluları bulmak için canı pahasına mücadele etmeye başlar.. bu sırada tanıştığı ıraklı sanatçı harim (kuzey ıraklı kürt sanatçı talip resul canlandırıyor bu karakteri) kendisine çok yardım eder.. yavaş yavaş sır perdesini aralayan ‘fergus’ bu sırada ‘frankie’nin kız arkadaşıyla da yakınlaşır..

ken loach yine sıra dışı bir öyküyle karşımızda.. sıradan , klişe senaryolardan her zaman uzak duran ken loach bu sefer savaşın yansımalarını işgalcilerin ülkelerinde kamerasıyla arıyor.. kendisini her zaman izlettirmeyi başaran filmler yapan ve sakin bir tempoyla akıp giden ‘ken loach filmleri’ son iki filmdir (looking for eric ve route irish) tempoyu da hayli yükseltmiş durumda.. ülke ve özgürlük (land and freedom) adlı filminden beri aksiyon ve savaş sahnelerinin en yüksek olduğu filmi bu ken loach’un.. tempolu bir film olmasına rağmen duygusal yönden de kuvvetli bir yapısı var filmin.. sevgi , aşk , dostluk , barış , intikam gibi duygular filmin her anında kendisini hissettiriyor.. en sert sahnelerde bile gözlerinizden yaşlar akabiliyor..

filmin açılışı bana ‘land and freedom’un açılışını andırdı.. vapur sahnelerinin ise duygusal yönden hayli yüksek bir atmosferi ve vuruculuğu vardı..

ken loach usta , benim sinema sevgimi doruğa çıkaran yönetmendir.. ağzım açık izlerim filmlerini.. onlarca kez izlediğim filmlerini sanki ilk defa izliyormuşum gibi izlerim heyecanla..

politik tercihleri nedeniyle bazı sol kesimlerce devamlı mesnetsiz ve sinemasal yönden içi boş iddialarla eleştirilip , yerin dibine batırılsa da ken loach onlara inat her zaman onların ulaşamayacağı kadar yükseklerde ve en iyiler arasında yer aldı ve yer alacak..

stalinist solun karın ağrısı olan ‘land and freedom’ ispanya dramını on yıllar sonra tekrar bu kesimlerin yüzüne vurunca acımadan eleştirilmişti.. ama ken loach , ‘land freedom’dan sonra koparılan fırtınalara , iftiralara , boş eleştirilere aldırmadan film yapmaya devam etti ve her zaman avrupa’nın en iyisi oldu..

işte yine bu filmiyle (route irish) ken loach delirmiş dünyanın insanlığını unutmuş yaşayanlarına nefessiz bırakacak yumrukları salvolar halinde savuruyor..

kanada’nın toronto kentinde ‘route irish’ filminin gösterimi öncesinde yaptığı konuşmada ken loach şöyle diyordu : ‘ırak’taki yasadışı savaş ingiltere ve abd hükümetleri için bir utanç kaynağıdır ve oradaki tüm direnişçiler birer kahramandır.. kanadalılar kesinlikle bu cesur ve prensipli insanlara destek olmakta haklılar..’ işte ken loach bu kadar keskin bir söylemle yine zalimleri teşhir edip , tüm dünyayı mazlumların yanında olmaya çağırmaktadır bu filmiyle..

temposu ve çekimleriyle on numara olan filmde ki oyunculuk da en üst seviyede.. özellikle başroldeki ‘john bishop’ , ‘mark womack’in performansı hayranlık uyandırırken , ıraklı kürt oyuncu ‘talip resul’ oyunculuğunun yanı sıra filmde saz çalıp seslendirdiği şarkıyla da yürekleri dağlıyor..

yönetmen : ken loach

senaryo : paul laverty

müzik : george fenton

görüntü yönetmeni : chris menges

kurgu : jonathan morris

oyuncular : john bishop , mark womack , andrea lowe , trewor williams , stephen lord , talip resul..

yapım yılı : 2010

süre : 109 dakika..

ülkemizde daha önce birkaç film festivalinde gösterilen ‘route irish’ filmi eğer bir değişiklik olmazsa 17 haziran’da türkiye’de sinemalarda gösterime girecek..

kaçırılmaması gereken bir sevgi , dostluk ve kardeşlik destanı olan bu filmi mutlaka izleyin derim.. çıldırmış  dünyada yaşanan katliamlarla , insanlık suçlarıyla tekrar yüzleşmek ve bu yüzleşmeyle birlikte düşen gardımızın üstünden acıyı en çok hissettiğimiz yerlerimize sağlam yumruklar alarak kendimize gelmek ve insan olduğumuzu hatırlamak için güzel bir fırsat..

sinemayla ve gülüşünüzle kalın..’

‘Crockett..’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.