Gelip yerleşmiş kan çanağı gözlerinin siyahı göğüs kafesine…
İncecik bir ses iliştirmişsin dudağının kenarına…
Var gücüyle bağırıyor, karanlığın koynuna düşüyor sesin…
Olası yalnızlık çöküyor üstüne, kan çanağı gözlerinin siyahı yerleşiyor göğüs kafesine…
Ve boynun kıldan ince karşında duran silüet karşısında…
Uzun boylu, serin kanlı, bir yığın sözler biriktiriyor, peş peşe geliyor, verimli topraklara dönüşüyor duyguların…
Velhasıl diye başlıyor söze…
Gelin diyor, gelincik hemen geliyor toprağın üzerine…
İstekli ve sabırsız gözlerle süzüyor toprağı…
Uzun çok uzun sürecek yerleşmesi…
Gelin olalı böyle toprak görmemişti kan çanağı gözlerinin siyahı..
‘HASİBE’