(Feridüddin Attar’ın Nişabur kentindeki ebedi istirahatgahı..)
DÖRDÜNCÜ MAKALEDE HÜTHÜTÜN CEVABI..
kılavuz olan hüthüt o zaman onlara dedi ki : ‘aşık olan canını kayırmaz..
ister zahit ol , ister kötü kişi.. canını terk ettin mi , aşıksın..
gönlün canına düşmandır.. canını terk et , at yola.. canını attın mı , yol biter..
yol bağı candır ; ver canını.. ondan sonra perdeyi kaldır , sevgilinin yüzünü gör..
sana imandan çık derlerse.. candan vazgeç diye hitap gelirse bunu da ver , onu da.. imandan vazgeç , canını feda et..
inkar eden , bu olmayacak şey.. böyle şey caiz değil derse , de ki : aşk , küfürden de yücedir , imandan da..
aşkın küfürle , imanla ne işi var.. aşıkların bir an bile olsun canla uğraşmak işleri mi..
aşık , bütün harmanı ateşe verir.. başına testereyi korlar , sabreder , tenini biçtirir..
aşka dert ve gönül kanı gerek.. aşkın hikayesi bile müşkül olmalı..
saki , kadehe ciğer kanını dök.. derdin yoksa , bizden ödünç al..
aşka perdeleri yakan bir dert gerek.. gah can perdesini yırtmalı , gah dikip perde altında gizlemeli..
aşkın bir zerresi , bütün alemden iyidir.. derdin bir zerresi , bütün aşıklardan iyi..
aşk , daima kainatın içidir , ama dertsiz aşk , tam aşk değildir.. meleklerde aşk vardır , dert yok.. dert , adamdan başka bir mahlukta bulunmaz..
aşkın kafirliğe yakınlığı var.. kafirlikse , yoksulluğun içyüzü..
yola ayak basan , bu yolda ayak direyen , küfürden de geçer , islamdan da..
aşk , sana yoksulluğa kapı açar.. yoksulluk da kafirlik yolunu gösterir.
senin bu küfrünle imanın kalmadı mı , şu tenin de yok olur , şu canın da kalmaz..
işte ondan sonra bu işin eri olursun.. bu çeşit sırlara sahip olmak için er gerek..
erler gibi ayağını bas , korkma.. küfürden de geç , imandan da.. korkma..
nice bir korkacaksın.. bırak şu çocukluğu.. erlerin aslanı gibi yola gir , işe koyul..
sana yüzlerce tehlike baş gösterse , değil mi ki bu yolda baş gösteriyor , korku yok..
ON DÖRDÜNCÜ MAKALEDE HÜTHÜTÜN CEVABI :
hüthüt , ona da şöyle dedi : ‘ey surete dalmış şaşırıp kalmış kuş , gönlünden sıfat sabahı gizlenmiş senin.. karanlıklarda kalmışsın sen..
gece gündüz kör gibi kalakalmış.. karınca gibi hırsa düşmüş , surete dalmışsın..
mana eri ol.. surete sarılma.. mana nedir.. asıl.. suret nedir.. hiç..
altın , suret itibariyle boyalı bir taştan ibarettir.. sen de çocuk olduğundan renge , boyaya kapılmışsın..
altın seni tanrı’dan alıkoydu mu , put kesilir.. sakın ona rağbet etme , at toprağa..
altının işe yarayacak bir yeri var , o da şu : katırın fercine kilit yapmalı altından..
paran pulun , ne kimseye yardım eder.. ne de seni muradına erdirir..
bir yoksula bir arpacık altın versen , gah ona kan kusturursun , gah sen kan kusarsın..
sen para için aleme dost oldun.. halbuki onunla alnını , yanını dağlamışlardır..
ne amr’a ehemmiyet verirsin , ne zeyd’e.. cüneyd bile olsa , sence bir arpa değeri var..
halbuki yeni ay bile olsa , dükkan ücreti olarak vermen.. hatta değil dükkan ücreti , canının sadakası olarak bağışlayıvermen lazım..
halbuki senin dükkanında bir pul eksilse , adeta aziz ömrün bitmiş gibi oluyor , sanki tatlı canından oluyorsun..
ey her şeyini hiçe veren , gönlünü bu çeşit her şeye vermen yeter artık..
fakat sabrediyor , bekliyorum ben.. sen darağacındasın , zaman elbette altındaki merdiveni çekecek..
dünyaya dalmışsın , ama sana dünyanın lüzumu yok.. çünkü din , dünyaya dalmakla elde edilmez azizim..
şunla bunla uğraşıp durmadasın ; vazgeç bu uğraşmadan , aylak ol.. aylak olmadın mı , dırıltılara düşer perişan olursun..
dört gözle üstüne titrediğin şeyi yoksula ver.. tanrı , ‘sevdiğiniz şeylerden yoksullara vermedikçe , onları doyurmadıkça tanrı lütfuna nail olmaz’ buyurmuştur..
ne varsa hepsini terk etmek gerek..çünkü bu yolda candan bile geçmek lazım..
candan geçemezsen ; maldan mülkten , şundan bundan da geçemezsin..
hırtı pırtı bir şey yatağın olsa , o bile yolunu keser seni yoldan alıkor..
ey hakk’ı tanıyan , o pırtını acımadan yak.. ne vakte dek hem tanrı’yı kandırmaya çalışacak , hem pırtını koruyacaksın..
o pırtıyı korkar da burada yakamazsan , yarın bir kilime bağlandı derler.. bu sözden nasıl kurtulabilirsin..
eve barka avlanıp aldanana vay.. ev bark yüzünden tepeden tırnağa kadar elemlere , hasretlere düşer , kaybolup gider..
ev , iki harften ibarettir yiğidim : elif , vav.. bu iki harfi de daima topraklara , kanlara bulaşmış görmekteyim en..
vav , ‘hun’ (kan) kelimesinin ortasında karar kılmıştır.. elifi de ‘hak’ (toprak) ortasından hor hakir olmuş gör..
FERİDÜDDİN ATTAR..
‘MANTIK AL-TAYR’ , FERİDÜDDİN ATTAR (1140 – 1220 civarı..) , Çeviri : ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI , Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları , Ekim 2006..
(yazmadığı için ankaralı cevo’ya gönüllerimiz dolusu sitemle selam eder , umarım bir gün yazar diye aşk içinde dertlenir , deli divane oluruz onun hasretiyle.. cevo senden bir tane var , bizi birikiminden yoksun bırakma la.. ATTAR deryasından bu küçük alıntı da sana en büyük TAŞ olsun aga..
Crockett..)