Seni Beklerim Öptüğün Yerde

Hayal Kırıklıkları ile dolu bir hayat hikayesi benimkisi …

En çok güvendiğin değil mi Seni yarı yolda bırakan ? Bazen öyle ümitler , hayaller beslersiniz bir bakmışsınız ki hepsi yalan olup gitmiş . Bir yerde okumuştum ” Geçmişi düşünürsen , acı çekersin ” diyordu . Ben aslında geçmişi pek düşünen bir insan değilim ama biraz alkol , biraz hüzün ister istemez geçmişi düşündürüyor . Ve acı sol yanımdan vurmaya başlıyor insanın kalbi ağrır mı işte benimkisi ağrıyor , acıyor , kanıyor . İçim sıkılıyor , daralıyorum , bunalıyorum ..

Aşağılık saatler devam ediyordu . Ve saniyeyin bu kibirli telaşını anlamakta zorlanıyordum .

Yaz aylarıydı , o kapıdan içeri girmişti , aslına bakarsanız ilk başta aklımdan bişey geçmemişti ne yalan söyleyim sonrasında oldu ne olduysa . Stajyer olarak girmişti benim çalıştığım fabrikaya aynı kişiye bağlı çalışıyorduk . Hatta müdürüme sormuştum kim bu kız adı ne falan diye ?

– Güldü . Git kendin sorsana dedi .
– Bende neyse sonra sorarım dedim .

Acelesi yoktu belkide vardı ama çekingen bir insan oldum , oldum olası çok hoşlandığım birisine bile gidip duygularımı açacak kadar cesaretli değildim . Günler çok hızlı geçiyordu bir gün oturuyor bilgisayarın başında çalışıyordum . Birgün diğer kız arkadaşı ile konu açılmıştı bana sorular soruyordu . Hiç aşık oldun mu falan diye biz daha o zamanlar toyuz tabii ki aşk nedir bilmiyoruz . Çekingenliğin hat safhada olduğu zamanlar . O üniversiteye gidiyordu ve haftanın 2 yada 3 günü ders durumuna göre geliyordu ve ben ise onun geleceği günleri iple çekiyordum bir gün bir sms geldi telefonuma kim bu diye meraklı meraklı kendime sorular soruyordum ve aramaya çekiniyordum ya o değilse o hayal kırıklığını kaldıramayacağımdan korkuyordum .

Sonra aradım tüm cesaretimi toplayıp .

– Alo , kiminle görüşüyorum .

– Ben bir hayranınızım .

– Dedim dalga geçecek başka birisini bulun lütfen .

Dedim ve telefonu kapattım . Ama oydu bu ses onun sesiydi ve tanımıştım ertesi gün kendisine soracaktım işe gittiğim de o gün kendisi gelmemişti bir gün daha beklemek zorundaydım . İçim kıpır kıpırdı . Mutluluğumu çok yakın arkadaşlarıma anlatıyordum sanki dünyanın en mutlu insanı bendim .

Günler ilerledikçe samimiyetimiz ilerlemişti ve artık söylemeliydim niyetimi çünkü zaman alehime işliyordu . Bir an önce tüm cesaretimi toplayıp kendisine mail attım epey uzun bişeyler yazmıştım . Ve vereceği cevabı bekliyordum 5 dk da bir mailbox’umu açıp gelecek cevabı bekliyordum kalbim sanki yerinden fırlayacak gibiydi ve beklediğim cevap gelmişti .

” Duyguların karşılıksız değil ” Diyordu mailin cevabında . O an sanki dünyanın en mutlu insanı bendim dünyalar benim olmuştu , yeniden doğmuştum sanki bu yalan dünyaya ve hayata bir kez daha inanıyordum hayat yaşamaya değerdi .

Onunla olduğum zamanlar sanki zaman çok hızlı akıyordu ve saatler yetmiyordu . Zaten çok kısıtlı görüşebiliyorduk ilk zamanlarda onunla buluşacağım zaman herşeyi iptal edip ona koşarak gidiyordum . Bir keresinde treni kaçırmıştı İzmit’ den geliyordu soğuk bir kış günüydü yağmur yağıyordu . Beni aramıştı gelmesi gerekiyordu Bostancı tren istasyonunda bekliyordum . Hava resmen buz gibiydi ama onu beklemek onu görmek için buna değerdi . Sonra bir telefon geldi ve ben treni kaçırdım bir sonraki tren bir saat sonra falan dedi , sen bekleme eve git hava da soğuk zaten dedi başka zaman görüşürüz dedi . Ben dururmuyum onu 5 dakika da olsa görmeliydim . Tren istasyonunda bekliyordum trenler geliyor geçiyordu ama onun treni henüz gelmemişti sonra bir telefon daha geldi yaklaştım birazdan geliyorum ama eve çok geç kaldım fazla kalamam demişti . Üzülmüştüm yaklaşık 3.5 saat bekledim ve sadece 10 dakika görüşebiliriz demişti .

Geldi trenden indi sarıldım , öptüm , kokladım . Ben çok geç kaldım dedi . Biraz yürüdük birer tane çay içtik biraz içim ısınmıştı o soğuk havada çay benim içimi ısıtamazdı o soğuk havada içimin ısınma sebebi O ‘ ydu . Ailem ile de tanışmıştı ben artık kararımı vermiştim hayatımı birleştireceğim insan bu diyordum .Çünkü onun yanında çok mutluydum ve onu çok seviyordum .

Bir gün bir telefon geldi onun en yakın arkadaşıydı .”  O öldü ” dedi .”Dedim nasıl olur ? “  kız ağlıyordu , olamaz diyordum . Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum . Sanki donmuş kalmıştım dünya başıma yıkılmıştı . Kalbim durmuştu sanki . . Annesi , Ablası , Eniştesi ve O . Piknik dönüşü bir trafik kazası geçirmişlerdi ve hayatlarını kaybetmişlerdi .

O ‘ nu kimsenin bulamayacağı en derin yere gömmüştüm .

BLACKHAWK

Comments are closed.