‘gülefer : yusuf.. sen misin.. yusuf.. canına kurban olayım oğul..
gerçek misin yoksa rüya mı görüyorum oğul..
iyi misin.. geldiğin yollarına kurban olurum oğul..’
‘gülefer : oy.. oy.. oğul.. büyüdün mü küçüldün mü bilmiyorum oğul.. ne yapayım.. on yılda belki büyümüşsündür sana olur mu bilmem..’
‘gülefer : hiç büyümemişsin oğul.. zayıf kalmışsın.. kimseye derdimi söylemek istemedim oğul..
gittim bahçede ağladım , kapı önünde ağladım.. geldim odanın duvarlarına baktım hep ağladım..’
‘KALBİM HEP BİR YUSUF..’ – Crockett