GÜNEŞ’E..
göz ardı edilemez aydan güzel , ayın soylu ışığından ,
daha güzel yıldızlardan , ün salmış nişanlarından gecenin ,
çok daha güzel yalımla bezeli çıkışından
bir kuyruklu yıldızın ,
tüm yıldızlardan çok daha görkemli güzellikleri barındıran
güneştir ,
senin , benim , onun yaşamını her gün elinde tuttuğundan.
güzel güneş , doğan , hiç unutmadan ulu yaratısını
tümleyen , en güzeli yazın günlerden bir gün
kıyılarda kaynayıp buharlaşınca , yelkenler güçsüz ,
edilgin yansımalar kimliğinde kayıp giderken
göğsünden gözlerinin ,
sen yorulup bitene , en son zamanla en son uzam da kısalıp
gidene değin..
sanat da bürünür peçesine güneş olmazsa
görünmezsin daha gözüme , deniz de , kum da görünmez ,
kaçarlar kamçılanarak gölgelerce gözkapaklarımın altına..
güzel ışık , sıcak tutup koruyan bizi ,
açılmasını gözlerimin ; görmemi sağlayan seni bir daha !
güneşin altında olmaktan güzeli yok güneşin altında..
sopayı suda görmekten , kuşu yukarılarda
uçar görmekten , düşünerek uçuşunu ,
balığı aşağıda sürülerle görmekten güzeli yok ,
renkli öyle , biçimli gelip de dünyaya bir ışık saçışıyla ,
çevreyi görmek için , tarlanın değirmisini ,
binbir köşesini ülkemin ,
üstüne giydiğini görmek için.. giysini çan gibi ,
çıngırak gibi , hem de mavi !
güzelim mavi , içinde tavusların gezinip eğildiği ,
ötelerin mavisi , mutluluğa özgü yörelerin ,
duyarlılığıma göre havaların mavisi ,
ey mavi rastlantı çevren çizgisindeki !
kabına sığmaz gözlerim
açılır yeniden ardına dek , açılır , kapanır ,
yanarak yaralar kendilerini..
güzel güneş , sensin en büyük tansımaya değer gördüğü
tozun bile ,
ayın ardından değil öyleyse , yıldızların ardından değil ,
ya da gece kuyruklu yıldızlarla övüngence parıldadığından ,
bende bir çılgın aradığından değil ,
senin ardından , senin yolunda , pek yakında sonsuzca ,
hiçbir şey uğruna yapmadığım , yapmayacağım denli
yanıp yakılacağım
gözlerimi hiç dönüşsüzce yitirmiş olduğuma..
INGEBORG BACHMANN
GÜL FIRTINASINDA
ne yana dönsek gül fırtınasında ,
gece dikenlerce aydınlatılmış , gökgürültüsü
yaprakların , çalılarda onca sessiz duran ,
izler bizi şimdi adım adım..
INGEBORG BACHMANN
( DAR ZAMAN , INGEBORG BACHMANN , Çeviri : MUSTAFA ZİYALAN , VARLIK Yayınları , 1998..)