‘HER ŞEYİN SONUNDAYIM..’ Tezer Özlü – Ferit Edgü Mektuplaşmaları..
‘geçenlerde düşümde yüksek bir yapının camının altında , bir parmak kadar dar bir yere abanıp kalmışım.. içeriye girsem , girmeye yeltensem , camdan odaya bir adımı atsam , düşüp ölecektim.. ama camın kenarına yapışıp , boşluğun üstünde kendimi tutacak gücüm kalmamıştı.. nasıl olsa çözülecekti ellerim.. ve ben düşecektim boşluğa..
yarın bütün gün trende gidecek olan sen misin ? nereye ? niçin ?
yarın bütün gün büroda oturacak olan ben miyim ? neden ? niçin ? hiçbir yerde olmak istemiyorum ki..
belki de ben bugün ilk defa her şeyin sonundayım..
gene bir yığın günler geçip gidecek ve ben kendime , işte bugün ilk defa her şeyin sonundayım mı diyeceğim ?
korkuyorum. korkuyorum. korkuyorum..’
TEZER ÖZLÜ (Eylül , Ekim 1966..)
(‘HER ŞEYİN SONUNDAYIM..’ Tezer Özlü – Ferit Edgü Mektuplaşmaları.. – Yayına Hazırlayan : Burak Fidan , SEL YAYINCILIK , Mart – 2010 , 112 sayfa..)
‘mektubun yaşamımın en sevindirici olaylarından biri. sen her şeyi iliklerinde duymuşsun , ben başka ne diyeyim.
o on günlük yolculukta , bu kitabı yazarken , bir kez geçekten , otel odalarından birinde kalbim duruyordu ve ben gerçek bir yazma krizi içinde yazdım , yeryüzünden hiçbir şey algılamadan , edebiyat dışında , duygular dışında.. bu yüzden yaşamın ucuna yolculuk , dediğin gibi iyi bir ad.. l.f. celine’nin ‘gecenin sonuna yolculuk’ adına çok benzetmiyorsan , kitaba bu adı verebilirsin , belki de ‘bir intiharın izinde’den daha iyi olur , intiharın izi , biraz bir hafiye romanını da çağrıştırıyor gibi.. bu açıdan sana istediğini yapma seçeneğini bırakıyorum.. ‘pavese üzerine çeşitlemeler’i de kaldırabilirsin.. pavese benim için gerçekten büyük bir aşkımdır , aynı senin yazdığın gibi.. zaten müşterek aşklarımız çok.. dostoyevski , kafka.. bir yıldır ben de yalnız kafka okuyabiliyorum.. daha kırk yıl da okurum.. pavese’den alıntılar , ona olan aşkımı ve saygımı zaten belirliyor.. dediğin gibi , kitap benim varoluşumun ucuna yolculuk.. belki bundan sonra ölümümün ucuna da yolculuk edebilirim.. şimdilik daha bu kitaptan kopmadım..
beckett’imsi bir ölülükte yalnız , şimdilerde değiliz.. sen beckett’i çevirdiğinden beri , hakkari’ye gittiğinden beri , yirmi yaşlarında bilinçlendiğimizden beri o ölülükteyiz.. kafka gibi veremden çatlamamamız , beckett kadar ölü görünmememiz , şarklılığımız yüzünden.. iç dünyamızın farkı olduğunu sanmıyorum..’
TEZER ÖZLÜ (26 Mart 1984..)
(‘HER ŞEYİN SONUNDAYIM..’ Tezer Özlü – Ferit Edgü Mektuplaşmaları.. – Yayına Hazırlayan : Burak Fidan , SEL YAYINCILIK , Mart – 2010 , 112 sayfa..)
‘zürihle ilgili bu denli acı anıların olduğunu hiç bilmiyorum , hiç sözünü etmemiştin.. gerçekten dayanılmaz bir kent ,, dayanılmaz bir ülke.. ancak bir anlamda , temelden ve insanın yakınlarından (insanın yakını da yok ya).. belki de kendisine yakın sokaklardan kopuşunun tadını , yani acısını burada derinliğine yaşayacağım yaşıyorum. hemen hemen hiçbir ülkede böylesi duygulara düşmemiştim.. bunun da bir yararı olacak sanırım.. kopukluk.. yaşamdan , insanlardan , geçmişten kopukluk.. gelecekle de hiçbir ilgisizlik. nerede olacağımı , hangi kentte oturacağımı , nereye gideceğimi hiç bilmiyorum.. şimdi burada durgunluktayım.. mutsuz değilim.. mutlu olmak ya da mutsuz olmak , bilmiyorum.. ancak zaman zaman büyük ölçüde hava değişiklikleri bir anda olunca , kafam hiç mi hiç çalışmıyor.. o zaman bir ‘budala’ gibi duraklıyorum.. basınç değişince biraz kendime geliyorum..’
‘kitap yazmaya gelince , zaman zaman içimde öylesine bir güç duyuyorum ki.. bir günde oturup bir kitap yazabileceğimi algılıyorum.. oturup sözcükleri hiç düşünmeden art arda yazabiliyorum.. çeşit çeşit duygularla doluyum. ama bu duygular dayanılmaz , taşınmaz hale gelinceye kadar hiçbir şey yazmam. duyguları dağıtırım.. dayanılmaz hale geldiğinde , sanırım gene bir yolculuğa çıkacağım.. sabih’in ölümü , genellikle ölüm üzerine , kopukluklar üzerine yazacağım , gene bir kente gideceğim.. gideceğim yeri bu kez biliyorum , neresi olduğunu biliyorum..’
‘demir , bir kentte bir araya gelmemizi öneriyor son mektubunda.. tabi parasızlık da var. bilmiyorum , bir araya gelsek , senin ‘ölü’ antika oyuncaklarını satsak. beyaz peynir , biraz rakımız olsa , hiç arabesk , hiç trafik gürültüsü olmasa. bilmem kendimizi daha başka duyar mıyız ? yoksa böylesi bir özleme alıştık mı ? böylesi bir bölünmenin acısını severek mi çekiyoruz
hiçbir yazar ilgimi çekmiyor.. her sevdiğim satırı okumuşum.
dün tektaş , henüz kafka’dan bir tek satır okumadığını söyledi.. ne kadar isterdim onun yerinde olmayı. tabi okunulan satırlar yeninden okunur. onların nerede olduğunu biliyoruz. okuduklarımı o denli iyi anımsıyorum ki..’
TEZER ÖZLÜ (27 Temmuz 1984)
(‘HER ŞEYİN SONUNDAYIM..’ Tezer Özlü – Ferit Edgü Mektuplaşmaları.. – Yayına Hazırlayan : Burak Fidan , SEL YAYINCILIK , Mart – 2010 , 112 sayfa..)
Bu güzel kitap raflarda mart ayında yerini aldı.. İki güzel dost , çocukluk arkadaşı TEZER ÖZLÜ ile FERİT EDGÜ arasındaki mektupları BURAK FİDAN yayına hazırladı SEL YAYINCILIK da bu kitabı okurlara hediye etti.. 1966-1985 arasındaki mektuplaşmalar edebiyattan , sanata , sağlık problemlerinden , sevinçlerden , umutsuzluklara ve yalnızlığa kadar bir çok paylaşımı içeriyor.. TEZER ÖZLÜ’ye biraz daha bağlanmak için bu kitabı kaçırmayın alın..
Crockett..