Angel-A (2005) – Luc Besson
(Kafedeki ‘melek’ polemiği..)
Angel-A : Ben bir meleğim.. Hoşuna giderse..
ANDRE : Melek mi..
Angel-A : Evet gerçek bir melek.. Gökyüzünden gelen şu kocaman beyaz kanatlı falan olanlardan..
ANDRE : Ah öyle mi ? Peki nerede o büyük beyaz kanatların ?
Angel-A : Onları kafenin ortasında açmamı beklemiyorsun ya..
ANDRE : Sigara tiryakisi bir melek mi ?
Angel-A : Sigara içiyorsam ne olmuş ki ? Ben ölümsüzüm..
ANDRE : Peki o zaman sen bir meleksin.. Ben açık görüşlü biriyimdir.. Sen bir meleksin tamam mı ?
Angel-A : Güzel şu varsayımla başla.. Acıtmaz..
ANDRE : Anladık pekala yukarıda işler nasıl gidiyor ?
Angel-A : Özel bir şey yok.. İş güç işte..
ANDRE : Anlat bana orada işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek isterdim..
Angel-A : Bana inanmıyorsun değil mi ?
ANDRE : Angel-a.. Kabul etmelisin ki , bu boyda , sarışın , sigara tiryakisi birisi melek profiline pek uymuyor.. Ve bana kanatlarını göstermek bile istemiyorsun.. Sana nasıl inanayım ki ?
Angel-A : Çok sıkıcısın.. Sana onları açamayacağımı söyledim.. İlk olarak çok büyükler ve onları ancak giderken açabilirim.. Görevim bittiğinde.. Ama o kadar aptalsın ki görevin biteceği filan yok.. O kadar yavaşsın ki , hiçbir şeyi düzene koyamıyorsun.. Uzunca bir süre buradayım daha..
ANDRE : Ne görevi..
Angel-A : Sana yardım etmeye geldim..
ANDRE : Şu ana kadar her şeyi daha kötüye çevirdin..
Angel-A : İşleri kötüye çeviren sensin.. Herkese sürekli yalan söylüyorsun.. Özellikle de kendine.. Öyle ufak tefek yalanlar da değil.. Kendine , kendine bile çok büyük yalanlar söylüyorsun.. Ve korkuyorsun kendinden , her şeyden her zaman.. Hava geçirmez bir şeysin.. Denizden korkan bir istiridye gibisin..
ANDRE : İstiridye mi ? Yukarıdan bana bir istiridye olduğumu söylemeye mi geldin ?
Angel-A : Evet burada neler olup bittiğini anlamana yardıma geldim.. Kim olduğunu fark etmene yardıma geldim.. Böylece kabul edebilirsin..
ANDRE : Hepsi bu mu ?
Angel-A : Bu kadarı yeterince iyi..
ANDRE : Ve bunun bir psikanalizden farkı ne ?
Angel-A : Sana 100 euroya mal olmayacağım..
ANDRE : Tamam diyelim ki sen bir meleksin.. Nasıl oldu bu ? Bulutların üzerindeydin ve seni göreve mi çağırdılar ?
Angel-A : Basit olarak böyle..
ANDRE : Şöyle mi diyorlar ? Angel-a 12.737 numaralı vakayla ilgilenebilir misin ?
Angel-A : Hayır , görevi seçme şansın yok.. Görev sana veriliyor.. Aslında bu iyi bir şey.. Çünkü her melek kendi seçmeye kalksa , planlama departmanı altından kalkamazdı..
ANDRE : Ah evet planlama departmanı.. Planlama önemlidir doğru , peki sonra..
Angel-A : Şey.. Görev verildikten sonra.. Soyunma odasına gidiyorsun.. En sevdiğim kısım bu..
ANDRE : Ve sen hangi rolü seçtin ?
Angel-A : Orospu..
ANDRE : Orospuluk sana çok uyuyor..
Angel-A : Çok teşekkürler.. Diğer tüm rolleri denedim.. Daha garip bir şey denemenin daha eğlenceli olacağını fark ettim..
ANDRE : Bu işi uzun zamandır yapıyor musun ?
Angel-A : 300 yıldır yaklaşık olarak.. Hala gencim.. Neden gülüyorsun..
ANDRE : Bu hikaye harika.. Böylesine geniş bir hayal gücü olan bir kız hiç görmemiştim.. Kitap ya da ansiklopedi yazmalısın.. çok iyi para kazanabiliriz..
Angel-A : Bana hala inanmıyorsun değil mi ?
ANDRE : Hayır !
Angel-A : Bir melek için arkadaşı tarafından reddedilmek ve bir görevi bitiremeden geri dönmek kadar kötü bir şey yoktur !
ANDRE : Lütfen böyle ağlama.. Anla beni ! Ben kaybettim.. Başım belada ve gökten bir orospu mu gönderiliyor bana yardım için ?
Angel-A : Evet sorun ne ?
ANDRE : Sorun şu ki , burada , dünyada bizler görmediğimiz şeylere inanmakta zorluk çekeriz.. Son seyahatin ne zamandı , bilmiyorum ama bu dünya çok materyalist oldu.. Ve ve ve artık uydular var , bilim , televizyon.. insanlar mucizelere inanmıyor.. Kanıta ihtiyaçları var.. Anlıyor musun ? Ufak bir kanıtın bile yok mu ?
Angel-A : Siz erkekler hep aynısınız.. Her zaman kanıta ihtiyacınız var.. Her zaman emin olmanız gerek..
ANDRE : Bu beni suçlayıp durduğun şey : kendime güvenimin azlığı.. En azından sana güvenebileceğimi göster.. Böylece kendime de güvenebilirim belki..
Angel-A : Kimseye söyleme.. Senin yüzünden kovulmak istemem..
ANDRE : Yemin ederim kimseye söylemem..
Angel-A : Şişt !
ANDRE : Söz veriyorum..
(Kül tablası sigaraya doğru masadan yukarıya havalanır..)
Angel-A : Tatmin oldun mu ?
ANDRE : Bu numarayı nasıl yaptın ?
Angel-A : Si….r.. Şaka yapıyor olmalısın.. Kanıt istedin ben de verdim.. Hala bana inanmıyorsun..
ANDRE : Bunu nasıl yaptın ?!
Angel-A : Sen gerçekten de taş kafalısın.. Zihnini açmak için bir mucizeden çok bir matkaba ihtiyaç var..