MEHMET ÇETİN..
Yazar ve şair MEHMET ÇETİN 1955 Dersim doğumludur.. Üniversite eğitimi sırasında politik faaliyetleri nedeniyle tutuklandı , sekiz yıldan uzun bir süre cezaevinde kaldı.. ‘RÜZGAR VE GÜL İKLİMİ’ ile ‘BİRAĞIZDAN’ adlı şiir kitaplarını , ‘ASMİN’ adlı öykü kitabı ile ‘EYLÜL ÇİÇEKLERİ’ adlı derleme ve ‘HATIRADIR , YAK BU FOTOĞRAFI’ , ‘AŞKKIRAN’ , ‘KEKEMECE’ adlı şiir kitaplarıyla ‘ATIMI BAĞLADIM İĞDE DALINA’ adlı lirik yazılar kitabı izledi..
‘KUNDUZ DÜŞLERİ’ ve ‘ÜTOPİYA’ adlı dergilerin editörlerinden olan MEHMET ÇETİN’in aşağıda tadımlık olarak alıntıladığımız eserlerinden ‘ASMİN’ ve ‘ATIMI BAĞLADIM İĞDE DALINA’ kitaplarını AGORA KİTAPLIĞI yayınlarından hemen alıp bu güzel eserlerin içinde kaybolabilirsiniz..
Crockett..
‘ASMİN’ isimli kitabından..
ASMİN..
‘..Söz yakışıyordu ağzına.
İlkin ağız sığınağında birikiyordu söz ve sonra kayalardan havalanan kuşlar ; kenti kuşatan dağlı türküler gibi dağılıyordu karşısındakinin yüzüne..
Söz menzil mermisiydi ve şaşmaz bir şekilde hedefini buluyor, ansızın perçinleniyordu dinleyenin suretine, bilincine..
Söz yakışıyordu onun ağzına.
Bilgeydi.
Bana kalırsa usta bir düşbaz ve yalancısıydı çağın o , ve..
Ve sen de , onun her sözü önünde diz çöken ; mürit , talib, salik..
Yani hangi dinde ne kadar inanmış vardıysa, hepsinin suretiydin..
………………
Artık yakıp kül etseydim diyordum sana adadığım sözleri!
O ki çocukluğumuzdan bu yana iki yürektik ve bir kez olsun eğilip öpmedin ağız yangınımı, daha ne diyebilirdim ki! Benimkisi uçurum yalnızlığıydı: oradan bakıyordum sana..
Ağzının kıyısında dağ ateşlerinin çağrısı bir tuhaf, bir kızıl aydınlık vardı ve o aydınlığı bir an için dahi teslim etseydin kalbime, belki katlanırdım yokluğuna..
Olmadı..
Gittin..’
ASMİN DEDİĞİMİZ SUÇLU’DUR ŞİMDİ..
‘..siz , ölümü ne sanıyorsunuz?
Geliyorsunuz her biriniz; birinci ikinci üçüncü keman ve kontrbas ile yitip giden iççekiş gibi bir eyvahla uçurumkuşu kanadından uçuruma düşen serçekuşu Hafiela ve Tennessahanım kederi ve Ceylan gülüşü ve annesiyle güzelleşen çocuk suçsuzluğuyla şimdilerde unutmanın gündemi Gulazerim’in yaylılar grubu oluyor ve geçip gidiyorsunuz eski bir haklılıkla..
Adını sessiz harflerle yazıyorsunuz Suçlu’nun ;
Okunmaz oluyor adı ve anıları.. Yırtılan bir çığlık oluyor Haziran. Gecikiyorsunuz. Ben burada bekliyorum. Burada susuyorum.. Gece başlıyor. Burada birazdan neler olacak..
sormayıp geçiyorsunuz : durmayıp geçiyorsunuz.
Siz ölümü ne sanıyorsunuz ?
Artık , uçurum değiştiren bir çığlık oluyor asmin, ki ;
Asmin dediğimiz Suçlu’dur şimdi.
Vur emriyle aramaktadır kendisini.
Hoşçakalınız..’
‘ATIMI BAĞLADIM İĞDE DALINA’ isimli kitabından :
‘Memet orada mısın , Memeet..
Bu kadar mı çok anlaşılsın istedin..
Bir kerede ; ‘ne olacaktıysa olsundu artık’ , öyle mi ?
Ürkütüyor bu insanı..
Bak söylüyorum işte , ürküyorum.. Bakın, alacaklı değilim hiçbirinizden.. ama der gibi. Kırıldım , incindim biraz.. sadece bakın. Gözden kaçırılan ayrıntı olmasın onca yaşanan. Ya da görmezden geldiğiniz onca şeyi toplayıp getirdim, yüreğinizde bir yer açın , der gibi..
Can yakıcı ve bu kadardı , diyen.
Bu kadardı gökyüzü, bu kadardı yeryüzü.. daha da bakın isterseniz ; bu kadar sevdik, bakın ve yeniden deneyin, dönüşü yoksa yaşanmış hayatların, saklayın; incinen değilseniz bile inciten olmayın , der gibi..
Sonra incine incine içinden incisi alınmış bir istiridye gibi açık denizlere yolculuklar..
Gittikçe daralan hayatlarımızda bu ganimeti saklayabilecek miyiz ?
Küçük önemsiz , ‘cahil periler’in hadlerini bilmeleri gerekmiyor, biliyorum..’
İĞDE BÜYÜSÜ..
‘Yeni bir aşka , diyara ya da yeni bir hayata yolculuk yaptığımızı sanırız çoğu kez : yanılırız ama..
Değildir çünkü :
Hatırla eğilip önlerinde , geçilmeden o hatıralardan ; o kavil : o karar : o ikrar uğraklarından geçilmeden , kişi varamıyor kalbinin kıyısına..
Kalbimizin kıyısındaki iğde dalına bağlamadan o yorgun atları :
Soluklanmadan Haziran’da solan bir gülümsemeyle :
Gülümsetmeden o yorgun atları yine Haziran’da yeni bir sevinçle..
Geçer gibi gölgesi ipekten anıların yollarıyla, vardığı yerde ancak :
İnsan , ancak orada..’
ALYANSIM GÜL AĞACINDAN..
‘..Yangını unut :
Unut çünkü o ancak beni anlatır sana..
Sana ecel kadar yakıcı bir hasretin içinden ; söz taşımak kederi : kalırken, kalbimin acemi tayfasına.. ki dokunmayı unuttuğunda şu esmerliğime ; sana dönen sesimdir; yurdunu arayan çığlığın suretinde :
Seslenişimdir : en eski çaresizliğimdir..’
ASMİN , Mehmet Çetin , Agora Kitaplığı , 2006 , 135 sayfa..
ATIMI BAĞLADIM İĞDE DALINA , Mehmet Çetin , Agora Kitaplığı , 2006 , 164 sayfa..