Archive for Aralık, 2009

‘iyi olsun her şey , belki bir kuş daha konar yollarımıza..’ diyen İKİZİME : Kuş koysunlar yoluna..- Nilgün Marmara

KUŞ KOYSUNLAR YOLUNA

Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.’.. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış
hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
“Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna” bir çocuk demiş. 

NİLGÜN MARMARA

nmarmara-2

CROWS ZERO..- Takashi Miike

Beni izlersen hayallerin neyden yapılmış olduğunu sana gösteririm..- GENJİ

Hayat yolunda gösterişsiz tam gaz dümdüz ilerlemek lazım Genji.. Uuuuç Genji uç.. Genji Uç.. -KEN

crowszero-4

crowszero-8

I WANNA CHANGE  (Original soundtrack) 

A word to my friends living on the wild side
The light that flickers far off in the distance
It just might lead you out of here someday

crowszero-13
A crumbling afternoon intersection
I see a flock of bird without wings
striving to survive
still unaware of what they are
wings burned by the sun
They can’t even fly but they all have one ambition

crowszero-199


I wanna fly an keep flying
I wanna fly and keep flying
A word to my firends living on the wild side
What does it mean to live by yourself ?
Braking free from the shell that holds you
With every season comes a new self-discovery

 

crowszero-15 

 

I wanna change and keep changing
I wanna change I wanna change, change

 

The street beats are in the house

Beats in the house..

 

crowszero-2

 

DEĞİŞMEK İSTİYORUM

 

Vahşi tarafta yaşayan arkadaşlarıma

Bir sözüm var

Şu uzaklaştıkça titreyen ışık

Bir gün seni buradan çıkarabilir

 

Un ufak olmuş bir ikindi kesişiminde

Kanatsız bir kuş sürüsü görüyorum

Ne olduklarının farkında olmaksızın

Hayatta kalmaya çalışıyorlar

Güneş kanatlarını yakmış

Uçamıyorlar bile

Ama hepsinin bir sevdası var

 

crowszero-6 

Uçmak ve uçmaya devam etmek istiyorum

Uçmak ve uçmaya devam etmek istiyorum

 

Vahşi tarafta yaşayan arkadaşlarıma

Bir sözüm var

Kendi kendine yaşamanın anlamı ne

Seni zapt eden kabuğundan kurtul

Her mevsim kendini yeniden keşfedersin

 

crowszero-16

 

Değişmek ve değişmeye devam etmek istiyorum

Değişmek ve değişmeye devam etmek istiyorum

 

Sokak asileri yuvasında

Asiler yuvasında..

crowszero-3

Beni izlersen hayallerin neyden yapılmış olduğunu sana gösteririm..- GENJİ

 

crowszero-18

Fotoğraf : GENJİ (Oguri Shun)

Gelecek Uzun Sürer.. – Louis Althusser

louisalthusser-1

‘gerçek olarak var olmadığım için , yaşamda ben yapmacık bir varlıktan, bir hiçten ibaretim ; sevmeye ve sevilmeye , ancak beni sevmelerini istediğim ve bastan çıkarmak suretiyle sevmeye kalkıştığım kimselerden ödünç aldığım yapmacıklar ve sahtelikler yoluyla ulaşabilen bir ölüydüm..’ – Gelecek Uzun Sürer – Louis Althusser

louisalthusser-2

Edip Cansever’in ‘Ben Ruhi Bey Nasılım’ şiirinden..

BEN RUHİ BEY NASILIM ?

edip-1

 

‘..Korkmuyorum artık solmaktan
Solmaktan ve solgunluktan
Gelmişim nerelerden böyle
Kurumuş bir dere yatağı gibi
Ya da pek kurumamış da
Baygın, hasta ya da cançekişen
Çırparaktan yüzgeçlerimi dip sularında
Ya da yer tahtaları, muşamba, örtük perdelerin kasvetini
Yorgun düşerek taşımaktan
Ve ne çıkar ayırmasam kendimi
Suların büyük içkilere kavuştuğu koylardan..
 

Koylardan
Kapsayan o sevimsiz, o küçük aşkları da
Eskiyen turunçlar gibi ilk rengini pek aratmayan
Ayırmasam kendimi
Diyorum ayırmasam
Köhnemiş bir geminin -izine pek rastlanılmayan-
İçindeki bir yolcudan da, değerli taşlarla dolu cepleri
Cepleri yüreği cepleri
Ayırmasam da ben
Kim görürdü o yolcuyu, yani kim farkederdi beni
Sıradan acılardır çünkü bütün ilgileri toplayan
Oysa sıkıntıyı buruşuk bir iç çamaşırı gibi saklayan
Bu kımıltısız gövde
Görülmemiştir ki hiç görülsün şimdi
Görülmediği gibi gündoğumundan havalanan kuşların
Ya da bir oda kapısını açtığınız zaman
O müşiş öğle sıcağında
Pencerenin önünde örgü ören birinin
– Örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi-
Görülmediği gibi
Ama var mıydı sanki görülmek isteyen
Var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden..

……

Nerdeyim
Kelebeklerden dokunuşlar alan bir yaprak gibi inceyim
Para bozduranların az çok bildiği
Adres soranların gene bildiği
Bir sokakta bir aşağı bir yukarı
Saatlerce dolaşanların hemen hemen bildiği
Amansız bir güceniğim..’

EDİP CANSEVER

Sahnede biten müzikle dolu hüzünlü bir yaşam öyküsü : Jacqueline Mary du Pre..

Jacqueline Mary du Pre (1945-1987)

 

jacqueline-1

Dünyanın en büyük çellisti sayılan Jacqueline Mary du Pre İngiltere’nin Oxford kendtinde doğdu. Annesinin kendisi için bestelediği şarkılarla çello çalmaya başladı.  Londra’da müzik eğitimi gördü.. Katıldığı birçok yarışmada küçük yaşta birincilikler aldı..Kısa sürede dünyanın en ünlü çellisti oldu.. Sayısız eseri çellosunun sesiyle ölümsüzleştirdi..

jacqueline-2 

Elgar’ı en iyi yorumlayan çellist olarak kabul edildi. Haydn , Brahms , Beethoven , Dvorak’ın eserlerine de hayat verdi yeniden.  

jacqulinedupre-3 

Genç yaşta bir konser sırasında sahnede rahatsızlanması üzerine götürüldüğü hastanede kendisine multiple skleroz teşhisi kondu.. Hastalığıyla uzun süre mücadele etti.. Hastalığına rağmen bir çok konsere çıktı ancak 1987 Ekiminde sonsuzluğa göçtü.. Davidov stradivarius çellosunu öldüğünde Yo Yo Ma’ya bıraktı..

jacqulinedupre-4 

Jacqueline Mary du Pre’nin sahnede son bulan müzikle dolu , özverili , hüzünlü yaşamının ve eserlerinin önünde saygıyla eğiliyoruz..

Looking for Eric.. – KEN LOACH

‘martılar.. balıkçıları takip ederler..

 bunun nedeni sardalyelerin denize

 atılacağını düşünmeleridir……

teşekkürler..’ – Eric Cantona

lookingforeric-1 

‘Eğer senden hızlılarsa onları geçmeye çalışma ; eğer senden uzunlarsa üstlerinden atlama.. onları şaşırtmak için önce kendini şaşırt..’ – Eric Cantona (Looking for Eric – Ken Loach)

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

 

lookingforeric-2

Hey Sen evet evet Sen ,

Looking For Eric filmini izle , Eric Cantona döktürüyor hayattan ve felsefeden..

Futbol filmi değil , bizlerin yani sokaktaki gerçek hayatın gerçek insanların hayatı..

Bana ait olan her yere koca koca birer Ken Loach ve Eric Cantona ve Eric Bishop (o biziz) posteri asacağım..

Mençester.. Mençester.. Mençester..

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

 lookingforeric-4

Bitti diye filmi sakın kapatma , altyazıların ortasında bir şamar daha var Cantona’dan insanlığa.. (Bir maç sırasında kendisine küfür ettiği için karşı takım taraftarına uçan tekme atması sonrasında federasyonun kendisine 9 ay ceza vermesi üzerine yapılan basın toplantısında söylediği birkaç cümle..)  Bu filmi kaç kere izlerim artık bilmem..

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

 lookingforeric-5

Joint , halüsinasyon , birlik , çalışmanın erdemi , mücadele , futbol , kardeşlik , ezen ve EZİLENLER , Eric Cantona -THE KING- , Eric Bishop ve BİRLİK , MÜCADELE , ZAFER..

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

lookingforeric-6

Filmde hele bir ‘köftehor’ tiplemesi var ki tadından yenmiyor.. ‘Köftehor’ büyük göbeğiyle ve büyük yüreğiyle güzel bir insan..

lookingforeric-3

(Fotoğraf  : ortadaki ‘KÖFTEHOR’ )

Film boyunca Eric Cantona dumanı çekip felsefe yapıyor ve diyor ki : ‘ARKADAŞLARINA HERŞEYİ ANLATABİLİRSİN..’

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

Mençester.. Mençester.. Mençester..

 

lookingforeric-7

(Fotoğraf : Ken Loach ve Eric Cantona)

KEN LOACH tarih bitti diyenlere , yılgınlara , ortalığa yılgınlık parfümü sıkanlara bir kez daha ve bu sefer Cantona’nın cigarasının dumanıyla ‘HASİTTİRİN.. HADİ LEN ORADAN’ çekiyor..

BİRLİK.. YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ..

 

OPERASYON CANTONA.. (Filmdeki Cantona maskleriyle yapılan Cantona Operasyonu planlarının çekim hazırlıkları..)

lookingforeric-11

lookingforeric-8

(Fotoğraf : Eric Bishop , Eric Cantona) 

‘Bilirsin bazen en güzel anılar en zor olanlardır.. C’est la vie (işte hayat).. Başa çıkılması en zor olanlar onlardır..C’est la vie..’- Eric Cantona (Looking for Eric – Ken Loach)

ericcantona-1 

‘martılar.. balıkçıları takip ederler.. bunun nedeni sardalyelerin denize atılacağını düşünmeleridir.. teşekkürler..’ – Eric Cantona

LOOKING FOR ERIC beni Ken Loach’un KES ve LAND AND FREEDOM filmlerinden daha fazla etkiledi.. Ki hele KES’i hiçbir zaman geçebileceğini düşünememiştim yeni filmlerinin.. Ama sonra bir LAND AND FREEDOM yaptı tüylerimi diken diken etti her izleyişimde ve sonra niceleri geldi ve hepsi yine bizim hikayelerimizdi..

Ama  Looking for Eric başyapıtlar arasına girdi hemen..

lookingforeric-9 

VİRGÜL dergisi kapanıyor..

 

virgul-1

12 yıldır yayın hayatını sürdüren ilkeli ve seviyeli edebiyat eleştiri dergisi VİRGÜL maalesef yayın hayatına noktayı koyuyor.. Ekonomik zorluklar ve dağıtım tekellerinin yol açtığı sorunlar nedeniyle uzun süredir zorluklar çeken VİRGÜL dergisi kapanma kararı aldı. Kasım-Aralık sayısı olan  131. sayısıyla yayın hayatına son veren VİRGÜL dergisi yazarlarına , emek verenlerine yıllardır bize kattıkları için teşekkür ediyoruz. Bir gün yine raflarda VİRGÜL’ü görmek dileğiyle VİRGÜL dergisinin 131. sayısındaki editörün kapanış yazısını sizlerle paylaşıyoruz..

virgul-3

Noktalı Virgül

Virgül, editörün köşesinin baştacı edilmediği, hatta editöryal notların birkaç yılda bir, çok önemli durumlarda belirip sonra yine kayıplara karıştığı bir dergi oldu hep. İşte böyle çok önemli durumlardan biri: Okumakta olduğunuz, Virgül’ün son sayısı. Ekim 1997’den beri, 12 yılı aşkın bir süredir aralıksız yayımlanmakta olan dergimiz tahmin edilebilecek ekonomik zorluklar ve dağıtım sorunları yüzünden yayın hayatını sona erdiriyor. – Aslında Virgül için çok uzun zamandır ciddileşmiş sorunlar bunlar; bir yıl önce derginin periyodunu iki aya çıkararak geçici bir çözüm denemiştik… Editörden köşesi de en son bir yıl önce, periyot değişikliğinin duyurusu için kullanılmıştı. Bir de derginin kapandığı söylentilerinin asılsız olduğunu belirtmek için. Bu kez kulağımıza bir şey gelmedi, ama söylentiler doğru: Kapanıyoruz.
12 yıl boyunca 131 sayı yayımlanmış; çok güzel sayılar yaptık, daha az güzelleri de oldu, hatta çok içimize sinmeyen sayılar da… Ama belli bir ortalamanın üzerinde kalmayı, en başta tasarladığımız formatın, en baştan beri oturtmaya çalıştığımız duruşun dışına çıkmamayı başarmış sayabiliriz kendimizi.
Virgül’ün ardında bir iz bırakmış olacağını umarız.
Virgül arşivinin, son yılların yayın dünyasına gürültüden uzak, serinkanlı bir ayna tutmaya devam edeceğini söyleyebiliriz belki. Başka ne denebilir? Tabii ki üzgünüz. Dergi öncelikle bir alışkanlıktır, okuyanlar için olduğu kadar onu hazırlayanlar, ona emek verenler için de. Biz mutfaktakiler, doğrusu Virgül’e çok alışmıştık.
Virgül’e bunca yıl boyunca emek vermiş herkese, yazarlarımıza, okurlarımıza, katkıda bulunanlara, abonelerimize, dergiyi destekleyen yayınevlerine çok teşekkür ederiz.

VİRGÜL ,

(Kasım – Aralık 2009 , Sayı : 131)

 

 

‘Karpuz kabuğundan gemi değil, Titanic bile yaparsın. Para değil, yürek meselesi..’- AHMET ULUÇAY

AHMET ULUÇAY’ı kaybettik..

 ahmetulucay-1

Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmiyle ülkemizde ve dünyada büyük yankı uyandıran yüreği büyük yönetmen AHMET ULUÇAY’ı yılardır savaş verdiği hastalığı nedeniyle kaybettik.. Sevenlerinin başı sağolsun..

ahmetulucay-2

Ahmet Uluçay, 1954 yılında Kütahya’da doğdu ve sinemayla 1960 yılında, ilkokul sıralarındayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde tanıştı ve daha 12 yaşındayken arkadaşı İsmail Mutlu ile sinema makinesi yapmak için yola koyuldu.

Uluçay, tam 3 yıl uğraştı ve ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ filminde de anlatıldığı gibi bir ahırda köylü halkına film göstermeye başladı.

Köyde tavukçulukla uğraşan arkadaşı İsmail Mutlu ve maden işçisi arkadaşı Şerif Akarsu ile “Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubu”nu oluşturan Uluçay, ilk filmi “Optik Düşler”i (1992) arkadaşlarıyla Almanya‘da yaşayan bir gurbetçiden aldıkları VHS kamerayla çekti.

Uluçay, ilk kez 1994 yılında 6. Ankara Uluslararası Film Festivali’ne katılarak “Optik Düşler” ve “Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak” isimli filmleriyle tanındı.

Sinemaya yaşamını adayan Uluçay, yıllarca geçim derdiyle uğraştı, kamyon şoförlüğü, inşaat işçiliği ve tavukçuluk gibi pek çok işte çalıştı.

Çocukluğundan esinlendiği ilk uzun metrajlı filmi “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”ı çekerken geçimini sağlamak için yem fabrikasında hamallık da yapan Uluçay, bu filmiyle Türkiye’de ve yurtdışında 40’a yakın ödül aldı.

2 çocuk babası olan Uluçay, “Bozkırda Deniz Kabuğu” filminin çekimlerine 2007 yılında başlamış, ancak sağlık sorunları nedeniyle film yarım kalmıştı.

‘Belli bir yetenek gerektirmeyen fiziksel işlerde çalıştım hep.. O yüzden hastalandım.. hep aklımda filmler vardı.. kısa filmlerimle ödüller aldiktan sonra Ezel Akay ile tanıştım.. Beni tanıdığına pişman oldu galiba.. Uzun metrajlı film yapmak için onu ikna etmeye çalıştım.. Israrlarımdan etkilenmiş olacak ki bana senaryoyu yaz dedi.. İki yıl boyunca senaryoyu yazamadım.. Bir yerde takıldı kaldı.. Bir gün Ezel Akay beni aradı senaryo hazır mı dedi.. Hazır değildi ama hazır dedim.. İki gün içinde senaryoyu bitirdim.. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminden daha iyi film yapamamak düşüncesi beni endişelendiriyor..
Eskiden sanatçılar olmadan dünya dönmez sanırdım.. Şimdi düşünüyorum ki bir ressam resim yapmasa, ben film çekmesem dünyada birşeyler değişmez.. – AHMET ULUÇAY

ahmetulucay-6

Bu ödülü karıma armağan ediyorum , çünkü gerçek yönetmen o , ben sadece sinema yapmak için onu buradaki insanların asla bilemeyeceği yoksulluklara ittim ama o hep benimle oldu.. – AHMET ULUÇAY (İstanbul Film Festivalinde Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmiyle En İyi Türk Filmi ödülünü aldığında yaptığı konuşmadan..)

ahmetulucay-5

FİLMOGRAFİSİ

Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak – 2001 Eylül

34. Uluslararası Rotterdam Film Festivali. 2005

37. Sinema Yazarları Derneği, Türk Sineması Ödülleri, En İyi Film. 2004

37. Sinema Yazarları Derneği, Türk Sineması Ödülleri, En İyi Yönetmen. 2004

37. Sinema Yazarları Derneği, Türk Sineması Ödülleri, En İyi Senaryo. 2004

45. Uluslararası Selanik Film Festivali, Özel Mansiyon Ödülü. 2004

23. Uluslararası İstanbul Film Festival, En İyi Film Ödülü.

26. Montpellier Akdeniz Filmleri Festivali, En İyi Film, Altın Antigone Ödülü.

52. Uluslararası San Sebastian Film Festivali, Jüri Özel Ödülü.

16. Ankara Uluslararası Film Festivali, Umut Veren Sanatçı (Boncuk Yılmaz)

16. Ankara Uluslararası Film Festivali, Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu (İsmail Hakkı Taslak)

16. Ankara Uluslararası Film Festivali, Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu (Kadir Kaymaz)

16. Ankara Uluslararası Film Festivali, En İyi Kurgu (Mustafa Presheva)

1. Karadeniz Film Festivali, En İyi Yönetmen Ödülü. 2005

1. Karadeniz Film Festivali, En İyi Debut Film. 2005

ahmetulucay-3

BELGESEL FİLMLERİ

Optik Düşler – 1993

6. Ankara Uluslararası Film Festivali, Üniversite Sinema Kulüpleri Birliği Özel Ödülü. 1994

2. Akbank Kısa Film Festivali, Özel Bölüm. 2005

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

Bizim Köyün Orta Yeri Sinema – 1995

7. Ankara Uluslararası Film Festivali, Birincilik Ödülü. 1995

7. Ankara Uluslararası Film Festivali, .Kültür Bakanlığı Onur Ödülü. 1995

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

Bizim Köyde Bayram Sabahı – 1998

KISA FİLMLERİ

Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak – 1994

6. Ankara Uluslararası Film Festivali, İkincilik Ödülü, 1994

iFSAK 16. Uluslararası Kısa Film Günleri Özel Ödülü, 1995

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

2. Akbank Kısa Film Festivali, Özel Bölüm. 2005

Minyatür Kozmosta Rüya – 1995

7. Ankara Uluslararası Film Festivali, Jüri Özel Ödülü, 1995

2. Cine5 Kısa Film Yarışması, Jüri Özel Ödülü. 1999

17. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması, Animasyon Başarı Ödülü, 1996

Karadeniz Film Festivali Tüm Filmler Özel Ödülü, 1996

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

2. Akbank Kısa Film Festivali, Özel Bölüm. 2005

İnci Denizin Dibinde – 1996

2. Antalya Uluslararası Kısa Film Festivali Altın Portakal “Uluslararası Jüri Özel Ödülü”, 1996

İstanbul Uluslararası Kısa Film Günleri, Üçüncülük Ödülü. 2001

18. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması, Üçüncülük Ödülü. 1996

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

2. Akbank Kısa Film Festivali, Özel Bölüm. 2005

Epilectic Film – 1998

10. Ankara Uluslararası Film Festivali, Birincilik Ödülü. 1998

20. İFSAK Ulusal Kısa Film ve Belgesel Yarışması. 1998

Uzun Metrajın Resmi – 1999

2. Cine5 Kısa Film Yarışması, Üçüncülük Ödülü. 1999

1. AFSGD Ankara Kültürlerarası Amatör Film Festivali. 2005

Exorcist – 2000

3. Cine5 Kısa Film Yarışması, En İyi Film Ödülü. 2000

AFM Uluslararası Festivali. 2002

9. London Turkish Film Festivalinde gösterildi. 20 Aralık 2001

13. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Seçiciler Kurulu Özel Ödülü. 2001

22. İFSAK Kısa Film, Video ve Belgesel Yarışması, Ahmet ULUÇAY Özel Gösterimi. 2001

2. Akbank Kısa Film Festivali, Özel Bölüm. 2005

Kaza – 2007

18. Ankara Uluslararası Film Festivali, Ulusal Kısa ve Canlandırma Film Yarışması, Kurmaca Dalı. 2007

 ahmetulucay-4