‘..Aynada kendime baktım , kızarmış gözlerime ve yağlı burnuma. Ve kendi kendime , bütün dünyada insanı en hızlı kendine getiren şeyin aynaya bakıp gerçekte ne kadar çirkin olduğunu görmek olduğunu düşündüm..’
‘..Tek bildiğim kendimim. Savaşın bitiminden yirmi yıl sonra doğdum. Ben doğduğum sıralarda babam kısa , siyah saçlarıyla çok yakışıklı bir adamdı. Annem ışıltılı bir sarışındı ve ben onun aşkıydım. Şimdilerde bana sık sık ‘o kadar iyi huylu bir bebektin ki , hep uyanmanı beklerdim. Çoğu anneler bebeklerinin uyumasını isterler’ diyor. Genellikle bunu söylemesinden hoşlanırım, bu övgü hatırlamadığım bir zamandaki bana ilişkin bile olsa. Ama bazen öyle bir iç çekmeyle söylüyor ki , içimden artık sevilesi biri değil miyim , anne ? ‘ diye soruyorum. Sorsam ‘ tabii ki öylesin , sana bir şey olsa hayatım sona erer , seni seviyorum’ diye cevaplar. Ama sormuyorum..’
ARKA KAPAKTAN :
Alexander Vine, gündüzleri New York’un Dört Mevsim lokantasının iki numaralı kapıcısı olarak çalışır, zenginlere taksi çağırıp onların bahşişlerini cebe indirir, bunlarla karnını doyurur. Geceleriyse kenti arşınlar; rastlantı, tehlike, cinsellik ve kurmacanın yurdu olan Kent’i. Jonathan Ames’in Kuzey Amerikalı’ Aylak Adam’ında, Gece Gibi Geçiyorum’un genç erkek kahramanında dünyanın bütün kentlerinde yaşayan genç erkek ve kadınlardan bir şeyler var. Belki de daha fazlası: karşıtlıklar ve onların zenginliği. Camus’nun ‘Yabancı’sını hatırlatan mutlak bir yitmişlik ama duygunluluk, cinselliğin karmaşası ama onu algılayıştaki mutlak doğallık, her şeyi anlatırken takınılan inanılmaz serinkanlılık ama köklerinden kesinkes kopmuşluk ama gene de kopamayış… Gece Gibi Geçiyorum, blucin reklamlarından ya da başka bir yerden tanımadığınız ama aslında çok iyi tanıdığınız çağdaş bir genç insanın portresini çizen , alışılmamış bir ilk roman. 20.Yüzyıl’ın son on yılı için gerçek bir ‘Kent Romantiği’ yaratma denemesi…
‘Jonathan Ames’in toplumun kıyısında yaşayan genç kahramanı sanki Jean Genet ile Gönülçelen’in, Holden Caufield’inin AIDS çağındaki bir karışımı. Güçlü, duru ve renk vermez üslûp gerçek bir başarı.’ – PHILIP ROTH
İLETİŞİM YAYINLARI , Çeviren: Fatih Özgüven, Murat Tüfekçioğlu – 156 sayfa, Ciltsiz. hamur, Baskı Tarihi: 1993
Özgün Dili: İngilizce; Özgün Adı: I Pass Like Night
ROMANLARI :
I PASS LIKE NIGHT – 1989 (GECE GİBİ GEÇİYORUM – İLETİŞİM YAYINLARI-1993)
THE EXTRA MAN – 1998 (FAZLADAN BİR ADAM – İLETİŞİM YAYINLARI-1999)
WAKE UP SIR ! – 2004
DENEMELERİ :
I LOVE YOU MORE THAN YOU KNOW – 2006
THE DOUBLE LIFE IS TWICE AS GOOD : ESSAYS AND FICTION – 2009