‘Bu ana kadar hep galip gelenler, bugün hükmedenlerin altta kalanları çiğneyerek ilerlediği zafer alayında yerlerini alırlar. Her zamanki gibi ganimetler de alayla birlikte taşınır. Kültürel zenginlik denir bunlara..
Kültürel zenginlikler, hiç istinasız dehşet duygusuna kapılmadan düşünülmeyecek bir kökene sahiptir. Varlıklarını sadece onları yaratan büyük dehaların çabalarına değil, aynı zamanda o çağda yaşamış nice adı sanı bilinmeyen insanın katlandığı külfetlere de borçludurlar. Hiçbir kültür ürünü yoktur ki , aynı zamanda bir barbarlık belgesi olmasın. Ve kültür ürününün kendisi gibi , elden ele aktarılma süreci de nasibini alır bu barbarlıktan..
KISA GÖLGELER – I
Platonik Aşk
Bir aşkın tipi ve niteliği , onun insanın adı -ön adı- için hazırladığı alınyazısında en keskin çizgileriyle belli eder kendini. Kadının elinden kızlık soyadını alıp onun yerine erkeğinkini oturtan evlilik , kadının önadına da bulaşmadan edemiyor, bu adı bir daha yıllar, hatta on yıllar boyu anılmayacak biçimde sarıp sarmalayıp cilveli bir sevgi sözcüğüne dönüştürüyor. Bu geniş anlamdaki evliliğin –ki gerçekte ancak böyle, yani bedenin yazgısında değil de, ismin yazgısında belli oluyor- tam ters yönünde yer alıyor platonik aşk, biricik has ve yücel anlamıyla. Bu, coşkusunun kefaretini veya karşılığını isimlerle ödemeye kalkışmayan, tersine sevgilinin ismin kendisinde sevdiği , onda sahiplendiği ve bu isimle el üstünde taşıdığı bir aşktır. Bu aşkın , sevgilinin adını, önadını hiç dokunmadan korur olması, tek başına bu , platonik aşk denen gerilimin, uzaktan eğilimin ifadesidir. Bu aşk , ateşinin korundan çıkan kızgın dalgalar halinde nasıl ışıyıp durursa , sevgilinin yaşanan varlığı da öylece ışıyıp durur onun isminden. Aşık erkeğin tavrı ve eseri de oradan o ateşten beslenir. Bu nedenledir ki Divina Comedia , Beatrice adını çevreleyen ışıklı bir taçtır, başka bir şey değil. Evrendeki tüm kuvvet ve yaratıkların, aşkın yücelttiği isimden meydan çıktıklarını sergileyen dev bir anlatım..’
WALTER BENJAMIN – Parıltılar ( Illuminationen , 1955)
(Çeviren : Yılmaz Öner – Belge Yayınları , 2003)